10 KASIM’IN ASIL ANLAMI
19 Mayıs 1919’da, Mustafa Kemal Paşa’nın SAMSUN’a çıkışıyla başlayan millî mücadele; emperyalizme karşı kazanılmış ilk kurtuluş savaşı olmanın ötesinde “bölünmez, bağımsız, özgür ve çağdaş” TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin kuruluşu ile taçlanmış, hem mucizevî bir hâdisenin, hem de başlangıçta mağrur BATI’nın ‘çılgınlık’ diye küçümsediği destanî bir direnişin adıdır. Sonuçta zafer, yine BATI’nın deyimiyle ‘çılgın Türkler’in olmuştur.
Öyle bir zafer ki, o devrin süper gücü İngiltere’nin Savaş Baka nı Lord Kitchener’in “Türkiye’yi yok edinceye kadar savaşacağız!” Tehdidine MUSTAFA KEMAL ve KUVAYI MİLLİYE “Ya istiklâl, ya ölüm!” Söylemiyle cevap vermiş ve bu söylemde yoğunlaşan azim ve kararlılıkla kazanılmıştır.
İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener’in tehdidinin kendi ülkesi politikası açısından bir mantığı olabilirdi. Çünkü savaşın sonunda ortaya çıkacak bir TÜRK zaferinin vereceği cesaret, İngiltere’nin sömürgeci yönetimi altında yaşayan üçyüz milyon müslümanı harekete geçirebilirdi. Ve nitekim aynen böyle olmuştur.
Büyük zaferin ardından ilerleyen zamanda Cezayir’den Mısır’a, Suriye’den Irak, Afganistan, Pakistan ve Hindistan’a ve hattâ Çin’e değin sömürge halindeki ülkeler, Mustafa Kemal meşalesi’nin ışığıyla yürüyüp bir bir bağımsızlıklarına kavuştular.
Bugün hâlâ Mustafa Kemal Atatürk’ün adı, bütün o ülkelerde ve Afrika, Güney Afrika ve Orta Asya’da saygıyla anılmaktadır.
Peki, biz burada ne yapıyoruz? Ders kitaplarından, ilk ve orta öğretim müfredatından ve nihayet üniversiteler yasasından ATATÜRK’ü silmekle meşgulüz. İlke ve devrimlerini rafa kaldırdık. CUMHURİYET’in kazanımlarını bir bir tasfiye ettik. Değişimdönüşümileri demokrasiyeni dünya düzeni gibi yutturmacalarla yeniden emperyal sömürü çarklarının içine çekildik.
Bugün geldiğimiz kavşakta ve yol ayrımında, Cumhuriyet kutlamalarının da, 10 Kasım anmalarının da anlamı değişmiştir.
“Çılgın Türkler”, ATATÜRK Cumhuriyeti’ne, ilke ve devrimlerine sahip çıkmak, ilelebet yaşatmak ve çağdaş uygarlığı da aşmak adına ayağa kalkmıştır.
Yarın 10 KASIM; ATATÜRK’ü ve KUVAYI MİLLİYE şehitlerini anarken asıl düşünmemiz ve yapmamız gereken de budur. Onların aziz ruhları da ancak böyle şâd olabilir
10 KASIM TOKAT HABER GAZETESİ

