28 NİSAN VE 1 MAYIS (1)
Şu son 28 Nisan – 1 Mayıs günlerinde İstanbul ve Ankara’da cereyan eden olaylar herkesi derin derin düşündürmelidir. Hele hele sorumluluk sahibi veya, ben okumuşum – ben aydınım- ve yahut vatanperverim diyen insanları çok düşündürecek önem taşıyor.
28 Nisan 1988 günü İstanbul Üniversitesinde bin kadar öğrencinin izinsiz toplantı ve yürüyüş yapmasıyla başlayan olaylar, şuraya buraya yangın bombaları atılması, bombalı pankartlar asılması, kamuya ve özel sektöre ait bazı merkezlerin basılması gibi gelişmeler göstermiştir. Meğerse o öğrenci grubu, 28 Nisan 1960 olayının yıldönümünü anıyorlarmış. O öğrencilerin en büyükleri olsun olsun da 25 yaşında olsun. Demek ki o tarihte daha doğmamışlardır bile. Ne 28 Nisan 1960 olayının içyüzünü, ne de 27 Mayıs 1960 darbesinin aslını esasını doğru – dürüst bildiklerini, çok yönlü okuyup düşündüklerini de sanmıyoruz. Olayların başlayışı ve gelişmesine dikkatle bakılırsa hiç de masum öğrenci hareketi olmadığı apaçık görülmektedir.
Masum öğrenci hareketi değildir ama, masum öğrencilerde vardır olayın içinde. Ama ne yazık ki olayın içinde “Provakatör” denilen kışkırtıcılar da vardır. Masum öğrencilerin gençlik bunalımları, vize sorunları, YÜKSEK ÖĞRENİM KURUMU’nun bazı kararlarına karşı çıkışları; kışkırtıcı ajanlar tarafından hainane bir şekilde kullanılmıştır. Onların hain gayeleri şundan belli ki, öğrencilerin eylemi, kast-ı mahsusa 28 Nisan-1 Mayıs günlerine denk getirilmiştir.
“1 Mayıs” Bahar Bayramı mı? İşçi Bayramı mı? Eskiden bahar bayramıydı, sonra işçi bayramı oldu dediler. Sonra işler karıştı, bayrama devrimi karıştırdılar. Bu yüzden “1 Mayıs” resmen bayram olmaktan çıkarıldı…
“1 Mayıs” bayram olsun mu, olmasın mı?
6 MAYIS – SESİMİZ GAZETESİ