28 NİSAN VE 1 MAYIS (2)
1 Mayıs, bayram olsun… İsteyen bahar bayramı, isteyen işçi bayramı olarak kutlasın. Peki, niye bizde bayram olmadı veya bayramlığı bir kanunla kaldırıldı 1 Mayıs’ın. Çünkü, gizli Türkiye Komünist Partisi (TKP), Dev- Sol gibi yasa dışı örgütlerle DİSK gibi bazı yasal örgütlerin ortalığı karıştırıcı, huzur bozucu, fesat çıkartıcı eylemleri, bayramın yerini almıştı. Marksist, Leninist örgütler sınıf savaşını veriyorlardı.
Aslında sınıf savaşı dedikleri kavganın, “İşçi hakları” veya “emek” veya “emekçi” ile bir ilgisi yoktu. “Sınıf savaşını” nifak ve fesat ise, “İşçi hakları” da emeğin kutsal değeri idi. İşçi hakları ve emeğin kutsal değeri ise, faşizm ve komünizm gibi totaliter rejimlerde değil, düşünce ve seçme özgürlüklerinin, eşitlik ilkesinin benimsendiği demokratik düzende korunabilir, gelişebilirdi ancak.
Sermayenin emeği sömürücüyü önlemek için gereken haklı önlemlerin alınmasını, toplu sözleşmelerle yeni düzenlemelerin yapılmasının güvencesi; siyasi partileriyle; işçi ve işveren sendikalarıyla, hür basınıyla, bağımsız yargı ve diğer demokratik kurumlarıyla demokratik sistemdi. “Sınıf savaşımı” emeğin güvencesi olamazdı…
“Sınıf savaşımı”, bütün ülkelerde Marksist-Leninist aydınların ve profesyonel devrimci militanların sloganıydı. Onlar için dünyada herşey sınıf çatışması demek idi. Millet veya ulus, milli veya ulusal kültür, dinin mukaddes kavramları, milli devlet yok idi. Bunları da kendi çıkarına sömüren burjuva sınıfının icatları idi. Ulusların kendilerine mahsus milli tarihleri de olamazdı. Sadece insanlık tarihi vardı ve bu tarih de, işçi sınıfı ile burjuva sınıfının çatışmasından ibaretti.
7 MAYIS – SESİMİZ GAZETESİ