TOPLUM KALKINMASI MAHALLİ İDARELER SEMPOZYUMUNDAN NOTLAR (2)

TOPLUM KALKINMASI MAHALLİ İDARELER SEMPOZYUMUNDAN NOTLAR (2)


TOPLUM KALKINMASI MAHALLİ İDARELER SEMPOZYUMUNDAN NOTLAR (2)

“Sempozyum”un 2. ve 3. günkü gözlem ve izlemlerimize bir bakalım ne var ne yok?
Prof. Dr. Halil Nadaroğlu, “İl Özel İdarelerinin mahalli idareler içindeki yeri ve önemi” konulu tebliğini sunmuş sıra soru-cevap faslına gelmişti.
Vali Yardımcısı Selçuk Botsalı söz aldı ve konuya bir katkı yaptı. “Büyük şehir Belediyeleri var, şehir Belediyeleri var, kasaba Belediyeleri var, İl Özel İdareleri var, Köy İdareleri var. Bunlar topluca yerel yönetim birimleri. Bunları bir bütün olarak alan bir kanun olmalı. Bir – Türkiye genel mahalli İdareler kanunu- olmalı derken bütünselliği arıyordu belki de.
Vali Yazıcıoğlu hemen söz alıp yardımcısı Botsalı’nın görüşüne katılıp, destek verdi. Botsalı’nın “bütünsellik” arayışı boşuna değildi, il yönetimi bakımından yaşamsal önemi vardı. Şöyle ki;
İl Özel İdarelerini düzenleyen 1913 tarihli “İdare-i Ummiye-i Valiyet Kanunu Muvakkati”nin adını ve içeriğini değiştirmek üzere hazırlanan yeni bir kanun tasarısı, Bakanlar Kurulu’nca TBMM’ne sunulmuş 26.5.1987 tarihinde yasalaşıp yürürlüğe girmişti. Niye İl Özel İdaresi yeni bir yasal tasarısıyla ele alınırken, belediyeler kanunu ve Köy İdaresi Kanunu birlikte düşünülmemişti? Üstelik, “yönetimde merkeziyetçiliğin terk edilmesi suretiyle yerel yönetime atılan ilk adım” iddiasını taşıyan yeni kanun, tam aksine merkeziyetçiliği, il özel idareleriyle ilgili temel konularda, eski uygulamayı da aratacak derecede güçlendirmişti.
Bu nasıl işti? Bu nasıl yenilik, nasıl yeni sistem arayışıydı böyle… Hem “Tokat örneği fiili bir durumdur, ancak her fiili durum iyi olamaz. Hukuk dışı davranışlar yerine -hukuk-a uygun bürokrasi” diyeceksiniz. “Bunu isteme, yasaya bağlamak gerekir” diyeceksiniz. Henüz 15 gün önce çıkardığınız yasayla da tam tersini yapacaksınız. Yani yasa tasarısını hazırlarken, başarısı müsellem bir “Tokat örneği”ni dikkate almayacak. Tokat Vali’nin önerilerini, merkeze sunduğu ünlü raporu önemsemeyecek gazete sütunların da düşünen beyinlerin –Bu tasarı geri çekilmeli uyarılarını da (Tİ) ye alıp, bildiğini okuyacaksınız.
Efendim onlar bildiğini okuyacak elbette. Siz kim oluyorsunuz? Yeryüzünün en müthiş beyinleri, merkez-i hükümetin bakanlıklarının içiçe üç-beş kapalı, üç-beş sekreterli odalarında, yüksek bürokrasinden arasındadır. Bir o yüksek bürokrasi, bir de olsa olsa yüksek ulema arasındadır.
O yüksek sivil bürokrasi ve yüksek askeri bürokrasi, memleketin yönetiminde o deniz yetkindir ki, 7 yıldır bazı doğu ve güneydoğu illerimizde bölücü çetelerin köyleri basıp muhtarları kurşuna dizen, gece bastığı yerlerde saatlerce eylem koyan, savunan, masum insanları kateden terörünü dahi kötülük bir mesele sayıp, teşhis ve tedavisini küçümseyip, yüceliğini kanıtlamış bulunmaktadır.
“Tebliğ”ler devam ediyordu. Sorular cevaplar tartışmalar gittikçe renkleniyordu. İkinci günkü 1.oturuma başkanlık eden hocaların hocası Prof. Dr. Bedri Gürsoy, sempozyumun en renkli siması olarak espirileriyle herkesin yüzünde gülücükler yarattı. Daha sonraki oturumları yöneten Doç. Dr. Kenan Mortan, Vali Fethi Aytaz, Vali Alaattin Öskiper de dinleyicilerin ilgisini canlı tutmasını bilen bir dirayet gösterdiler.
Bize ilginç gelen (sotv)ler??? ve (katkı)lar nelerdi? Birkaç örnek verelim.
Belediye Başkanı Hüdayi Sayıbaş: “Belediye gelirleri artırıldı, büyük paralardan bahsediliyor, durum çok iyi mi acaba?” 3 yıl önce bir işçinin, personelin ücreti neydi, bu gün ne?
Hüseyin Akbaş: Şehirlerimizde, köylerimizde alt yapı yok. Hala yol, hala su, hala kanalizasyon, hala garaj? Niye böyle? Köyde imar planı yapılmalı.
Ömer Kuntay; 84 yeni belediye kuruluyor. Bunlar hangi örnek esasa göre teşekkül edecek? Kalkınmanın neresindeyiz? Tokat modeli ve Tokat Valisi’nin önderliği yeterince benimsenip……………
??? okunmayan yazı

12 HAZİRAN – SESİMİZ GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir