By “TOKAT OLAYI”NIN İKİ GÜNÜ (4)
“-Niye bu açılış törenlerini yapıyoruz? Bu törenler, çalışmaların vatandaşlarımızla paylaşılmasıdır. Tokat’ın adı ve sanının duyurulması yanı sıra, iller arası rekabeti de teşvik için ülke genelinde bir tanıtım faaliyetine gereksinim var. Sadece işi bitirmek değil, işin de bir sistem halinde takdimi gerekir. Törenden amaçladığımız hizmet şu: Bu hareketi, bu pilot çalışmayı tüm ülke genelinde yankı, etki yapar hale getirmek.”
Gerçekten bu hareket, ülke genelinde yankı yapar hale gelmişti. Eski bir Anadolu geleneği olan “İmece”nin canlandırılması, emanet yönteminin uygulanmasıyla, bütçeden alınan ödenekler, ikiye, üçe, beşe katlanarak iş üretiliyordu. Bunun birde mesajı olmalıydı. “Hiç kimse, bir uyuşukluğun, bir miskinliğin içine girmesin!”
“400 milyona asfalt makinesini aldık. Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü’ne verdik. Artık asfalt kılçık yollara da dökülecek. Aynı ekipmanı kanal kazıcılar alarak da kuracağız. Toplu Konut olayını köylere de yaymalı.”
“Tokat’ta floksera yüzünden bağcılık ölüyordu. Biz, yeniden (10) milyon aşılı fidan ürettik. Türkiye’ye yetecek. İpekböcekçiliğini canlandırdık, kavakçılığı hızlandırdık.”
“IMECE” yöntemi kırsal kesimde; (Emanet usulü taşorunluk) her kesimde uygulanmalıydı. Artık yalnızca okullar, öğrenci yurtları, sağlık evleri değil, köylerin ve kasabaların, hatta kentlerin sulama suyu, içme suyu, imar yolları, kirli su şebekeleri de aynı yöntemle yapılır, 100 yıldır bitirilemeyen işler 5-10 yılda pekala bitirilirdi.
“Belediye’ye üç görev verilmiş, merkezde bir görev… Milli Eğitim işleri, sağlık işleri, hastanelerde halkın oluşturduğu belediyeler tarafından yönetilmeli. Bütün bu hizmetler, belediyelerin sorumluluğu altındaki kişilerce yapılmalı. Yapan kalır; yapamayan gider. Gelişmiş ülkelerde işler, halkın denetim ve gözetiminde yerel yönetimler eliyle yürütülür. Geri kalmış ülkeler bizim gibidir. Bize belediyecilik oynatılıyor.”
“Biz adına demokrasi dedik. Oysa demokrasi yalnızca parlamento üyelerini seçmek değildir. Bizde batılı anlamda mahalli idare (yerel yönetim) yoktur. Bizde kamu gelirinden belediyelere ayrılan pay %10, İngiltere’de %60’tır. İspanya’da devlet mahalli idaredir. ABD’de %100 mahalli idaredir. Devlet sadece dış politika ve ulusal savunmayla meşgul olur.”
Dört gündür devam eden bu dizi-yazıyı, sayın netirseniz halka karşı hiç kimse hesap vermez. Oysa ki hesap verecek kadrolar iş üretir. İşte demokrasi buna derler.”
Dört gündür devam eden bu dizi-yazı sayın Valimiz Recep Yazıcıoğlu’nun ünlü sözüyle noktalıyorum. “-Olay mahallinde canlıdır.”
17 EKİM – SESİMİZ GAZETESİ
