SEMPOZYUM NOTLARI (5)

SEMPOZYUM NOTLARI (5)

SEMPOZYUM NOTLARI (5)

Sempozyumun adı ve konusu, “Dünden Yarına Türk Mili Eğitim Modeli” başlığını taşıyordu. Demek ki işe dünden başlanacaktı, bugünkü durum gözlenecekti ve yarına ışık tutulacaktı.
Bize tebliğin konusu ve takdim edilişiyle ilginç gelen, Profesör Dr. Bayram Kodaman’ın “Milli Kültür ile Yabancı Dil Öğretimi Arasındaki Münasebet”. Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar’ın “İçtimai Yapı ve Eğitim Sistemi”, Prof Dr. Şafak Ural’ın “Bilgisayarın İnsan, Toplum ve Kültüre Etkileri”, Avukat Osman Özsoy’un “Öğretim Modeli” başlıklı tebliğleri bugüne ve yarına ışık tutuyorlardı.
Prof. Dr. Hayranı Altıntaş’ın “Türk Eğitiminde Psikolojik Açıdan İnsan Tipi” başlıklı tebliğinde beklenen insan tipi, başka bir deyişle manevi ve ahlaki bakımdan eğitilmiş Türk insanı bir veli gibi olacaktı. Bir evliya ve alim kişinin bütün vasıfları, manevi ve dini ağırlıklı bir eğitimle Türk insanına verilecekti.
Kuşkusuz ideal düşünceye sınır konulamazdı amma, olmayacak duaya da amin demenin faydası yoktu.
Dinin en hakiki kaynağı kutsal kitabımız Kur’an’da mana ve madde dengesi en mükemmel şekilde kurulmuştu. Bu dengeler bozuldu mu sonuç hüsrandı.
Dünden yarına derken, “Dün” nereden, hangi devirden başlatılacaktı? Dün’den bugünlere ne kalmıştı? Miras mı, enkaz mı? Bunlar boşlukta kaldı.
Üç gün süren sempozyumda sunulan toplam 28 tebliğ, üç gün süreye rastgele serpiştirilmişti. Bu yüzden, Dün-Bugün-Yarın arasında doğru dürüst bir bütünlük kurulamadı. Bazı tebliğler de, “Eğitim modeli araştırması” gibi bir meseleye belirgin bir katkı sağlamayacak türdendi. Sırf tebliğ vermiş olmak için verilmiş gibiydi.
Sempozyumun asıl başarısı, “Milli Eğitim” gibi Türkiye’nin en mühim meselesine cesaretle neşter vurmasıydı.
Tokat, Türkiye’ye bir mesaj daha yollamıştı. Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, Vali Yazıcıoğlu’na gönderdiği mesajda, sempozyumu 12. Milli Eğitim Şurası’nın tamamlayıcısı mahiyetinde kabul ettiklerini belirtmişti.
Vali Yazıcıoğlu, sempozyumun açılış konuşmasında; -Bu konu Ankara, İstanbul’da tartışılır. Tokat’ta niye tartışılır? – Şeklindeki bir soruyu: “Tokat, bu konuyla ilgilidir. Fiziki yapılaşmada ciddi açılım var burada. Tokat’ta ekip çalışması ve heyecan içinde bir model, sistem, bir olay konuyor. DPT’nca benimseniyor ve bütün illere de tavsiye ediliyor. İşte bu bize bir hak ve imkân verir demişti. Hep tepeden inmeci, millete rağmen millet için modelleri yerine halkın katılımıyla yerinden yönetimin gücünü koyduk, demişti.

8 EKİM – SESİMİZ GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir