DEMOKRASİMİZ NEREYE KOŞUYOR? (4)
Niye biz böyleyiz? Yeni bir Anayasa yaptık mı memleketi kurtardığımızı zannederiz. İngiltere’nin 750 yıllık anayasası, topu topu beş maddeden ibarettir. A.B.D’nin 200 yıllık anayasası da öyledir. Almanya’nın ki, İsviçre’nin ki de. Biz bir başkayızdır. On yılda bir Anayasa değiştiren, on yılda binlerce kanun maddesi değiştiren, her gün yüzlerce tüzük, yönetmelik çıkartan, her saat, hatta her saniye, bilhassa vergi mevzuatı üzerinde tebliği, tamim yayınlayan belki tek ülke biziz. Bir yasa, bir tüzük ihtiyaca cevap vermekten uzaksa elbette değiştirilir. Amma böylesi değişikliğe ne demeli?
Bu yasalar, tüzükler kabak tadı verircesine değiştirilir de ne olur? İhya mı oluruz yani? 300 maddelik Anayasamız, sayısını hukukçuların bile bilmediği kanunlarımız, abad mı ediyor bizi? Demokrasimiz kök salıyor, serpilip büyüyor mu? İnsanımız daha mutlu, daha huzurlu mu oluyor?
Pek öyle olmuyor galiba? Böyle olsaydı, demokrasi denemelerimiz hep hüsranla bitmezdi… Demokratik örgütler, hak ve hürriyetler tabana otururdu.
Anayasa ve yasa değiştirme rekorları bizdedir amma, bazı kanun, nizamname veya kanun maddelerimiz var ki, hiç değiştirilmezler değişmelerini veya kaldırmalarını tartışmak bile olağanüstü bir olaydır.
Mesela Türk Ceza kanununun 141. 142 ve 163. maddeleri… Şu meşhur maddeler… Hiç böyle maddeler değişir mi? Biz henüz o seviyeye gelmedik!.. Hele zamanı var. Batı’da böyle acayip şeyler yok, temel hak ve hürriyetleri bağlayıcı kanunlar yok diye tepinip dursanız da faydasızdır. Bakalım siz rüştünüzü ispat ettiniz mi? Size fazla hak tanırsak hemen istismar edersiniz, anarşi çıkartırsınız..
Bu milletin ne yapacağı belli olmaz. Bir sabah uyanırız ki bir de ne görelim, memlekete komünizm gelmiş veya şeriat düzeni kurulmuş (!) Bu millete güven olmaz, bu milletin zaten ne önü sıra gidilir, ne ardı sıra…
Bre aman, etmeyin yahu! Bu memlekette adı resmen komünist olmasa da aşırı solda 3 – 4 parti kuruluydu. Bunlar seçime de giriyordu da toplam oyları yüzde iki buçuk bile etmiyordu. Şeriat veya ona benzer bir düzen hayal eden siyasi parti desen, 1968 yılından beri var değişik adlarla 12 Eylül 1980’den sonra da bizzat müsade ettiniz kurulmasına. Onun da aldığı oy, en fazla yüzde, yedilerde gezinip durdu.
Devlet millete, millet devlete güvenemez bir türlü. Vatandaşlar da birbirlerine güvenmezler. Peki, ne olacak bizim halimiz? Yaşamak haram mıdır bize? Sorularımız muamma gibi çözümsüz müdür?
18 MART – SESİMİZ GAZETESİ