DEMOKRASİMİZ NEREYE KOŞUYOR? (10)

DEMOKRASİMİZ NEREYE KOŞUYOR? (10)

DEMOKRASİMİZ NEREYE KOŞUYOR? (10)

Kendi kendimizi sorgulamayı bir yana bırakalım şimdi, 26 Mart seçimlerini de yaptık, çattık nihayet. Bir atımlık barutumuz kalmıştı onu da attık kurtulduk Allah’a şükür. 27-28-29 Mart sabahına erdik ve resmi olmayan kesin sonuçları da aldık. “Seçim” demokrasinin en birinci alamet-i farikasıdır… Sandıktan kim çıkmışsa mühür onundur ve mühür kimdeyse Süleyman odur.
Tamam, itiraf ediyorum: Enflasyon beni yendi ve muhalefet beleşe kondu. En üstün akıl bendedir sanıyordum, demek ki yanılmışım. Bu seçimi yüce milletimiz bir mesaj vermiştir. Enflasyonu dur dur ve indir! demiştir. Biz zaten tedbirlerini almıştık, birkaç ay sonra sonuçlarını alacağımızı zannediyorum. Bu işin reçetesi yine benim elimde, ceplerim sihirli formüllerle dolu. 1987 genel seçimlerinde %36 oyla Meclis’teki 292 sandalyeyi nasıl kaptığımızı unuttunuz mu? Yerel seçim başkadır, genel seçim başka! Meclis’te Cumhurbaşkanımı seçecek çoğunluğumuz var. Bu yerel seçimde bize çıkan % 22’lik oy, “Sağ”ın bölünmesinden dolayıdır. Görevimiz başında, milletimizin emrindeyiz.
Muhalefet liderleri amma da acımasız, “Beni böyle bırakıp, git….. gidebilirsen!…” demiyorlar. Doğrudan “Git!” diyorlar. “Ben, o manada siyasetçi değilim”, “Ben muhalefet olamam!”
Pekiyi n’olacak şimdi bizim bu halimiz?… Bütün seçim kampanyası boyunca, vatan sathında binlerce kurtarıcı cirit attı. Boy boy kurtarıcı tanıdık sahneyi siyasette. En büyük kurtarıcılar da televizyonda ve büyük meydanlarda hünerlerini gösterdiler. Adı yerel seçim idi ama tıpkı genel seçim heyecanı yaşadık. Kendi yöremizde şöyle baş başa, biz bize bir seçim yapalım dedik, olmadı. Küçük kurtarıcılar da kendilerinden çok, büyük kurtarıcıları bize gösterdiler. Bunlar da onları övgülerle bize takdim ettiler. Oysa ki biz onları, yani hemşerilerimizi tanıyorduk zaten. “En üstün biziz! Yalnız biz kurtarırız sizi!” bağırışlarıyla çınladı ortalık.
Biz size çoktan fit olmuştuk olmasına da, hani şu perde gerisinde pusuda, daha daha büyük kurtarıcıların beklemediğinden emin olabilseydik, gam yemezdik billahi!…

30 MART – SESİMİZ GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir