PAZAR, ÜZÜMÖREN VE FİRAT…. (4)

PAZAR, ÜZÜMÖREN VE FİRAT…. (4)

PAZAR, ÜZÜMÖREN VE FİRAT…. (4)

Üzümören’in alt yapısına ilişkin sorularımıza karşılık Başkan Kemal Kazova’nın konuşması, belki bir 40 dakika sürmüştür. Bir ara biz, “Bitti mi Sayın Başkan” diye soracak olduk. Alt yapıdan üst yapıya doğru geçmek istemiştik de Başkan, “Daha yeni başladım!” deyivermişti. Baktık ki eski futbolcu Başkan’ın kondisyonu çok iyi. Hem öyle terleyeceği filan da yok. Hatta, üstelik biz terlemeye başladık. “Çaylar gelsin” deyip kendi kendimize biraz mola verdik. Başkan Kazova, tabii hemen çayları söyledi ve “Tamam çayları içelim, röportaja Firat’ta devam ederiz.” dedi.
Başkan Kemal Kazova, eski adı Dimarto olan Üzümören kasabasının altyapısı hakkında; yapılan-yapılmayan, olmuş-olacak, başlanmış-bitecek neler söyledi? Öylesine birkaç satırla verelim: “Kanalizasyon ve yolumuz yok. Önce kanalizasyon, sonra yol. Su şebekemiz tamam. Kanalizasyonu en uzak noktaya götürmek lazım. Ya ırmağa kadar gider ya da arındırma tesisi. Yukarıda bir gölet yapımı var. Seçim vaadimizde 6 ayda suyu bağlayacağız diye söz vermiştik. DSİ Müdürümüz, -5 ayda bağlarız- diyor. 2-3 ay sonra, sulanamayan 200 dönüm arazimizi sulayabileceğiz. Göletin alt tarafında pekin ördeği yetiştireceğiz. Ördek çiftliğinin alt tarafına da sazan balığı üretim havuzlarını yapacağız.
“İpek böcekçiliği projemiz var. Alt yapısı dut ağacı. Onun için önce 10.000 tane dut fidanı dikeceğiz… 7 Haziran’da halıcılık kursunu açıyoruz. Sümer bank bize tezgah ve öğretmen veriyor. Sümer bankla protokol yaptık.”
“El sanatları sergisi açtık. Bir öğretmen, 10 tane Üzümörenliye birşeyler öğretmiş. Bunu artıracağız. Ben eğitim hastayım. Eğitim, okul ve öğretmen demek Devlet-Vatandaş işbirliğinin eseri lise binamızı, Cuma günü acıyoruz. Kasabamız da üniversite mezunu 10 kişi yok. En iyi öğretmenleri buraya çekebilmek için bir diyaloğa geçtim. Bunun için öğretmen lojmanı sayısını 8’den 20’ye çıkartmayı düşünüyoruz. Sebze hali, hallikten çıkmış, ona bir çeki düzen vereceğiz. Kasabamızda temiz bir umumi tuvalet maalesef yok. 4 tane camide var ama, onlar çok pis ve kullanışsız. Turhalınki gibi bir tuvalet projemiz var.”
– “Peki, sayın Başkan, sağlık işleriniz nasıl?”
– “İki ebemiz var, doktor yok”
6500- 7000 nüfuslu bir kasabada 1 tane bile ilaç için doktor yok. Buralarda hasta ne yapar, ne olur? dedik. Belediye Meclisi üyesi Bekir Öğüt “Ne olacak, grip olmaya korkarız. Çünkü gribin bize maliyeti yüz bin liradır!” dedi. Bekir Öğüt, acı bir gerçeği, işte böylesi bir espriye ne de güzel dile getirmişti. Demek oluyor ki, ülkemizde sağlık sosyalizasyonu filan hep lafta kalmıştı.

8 HAZİRAN – SESİMİZ GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir