BELENE! (2)
Belene! Belene!
Senin zorun Müslüman Türk’le..
Biliyorum, mavi Tuna’nın
Kenarında bir yerdesin
O ihtişamlı mazimizde
Atlarımızı suladığımız
Nazlı Tuna’nın..
Şimdi, oysa şimdi…
Canlı canlı avlanan insanların
Doldurulduğu yersin..
Biliyorum seni,
Ama yine de soruyorum işte,
Çıktım karşına BELENE!
Yaşarken sevinçleri çalınmış,
Belene zindanlarında ölenlerin…
Cesetlerinden önce,
Gömülmüş umutları…
Kulak verin sesime!
Orda kanlı bir oyun var.
Hani eşitlik, demokratiklik?
Hani insancıllık, hümanistlik?
Tek celsede
Çevrilir masumiyetiniz,
Bulaşır bir suça düzmece…
İndirin perdeyi, bitsin bu oyun!
Dünyaya göstereceğiz seni;
Sen, kanlı BELENE’sin!
Dinsin bu ağıt…
Kimse ağlamasın artık…
Bir gün, o eski inançla
Kanatlanır süvariler…
Çağırırlar o eski türküleri…
Dinleyip duyarsınız belki…
23.06.1989