ŞEHRİMİZİN TRAFİĞİ VE YENİ TRAFİK MÜDÜRÜMÜZ… (2)
“Tek ana caddeye bağımlı bir trafik” dedik. Şehrimiz trafiğinin en belirgin özelliği budur. Bu gün belki 90 bine yaklaşan nüfusu ve bu nüfusa oranla Türkiye ortalamasının bir hayli üzerinde olan taşıt sayısıyla Tokat, bir çevre yolundan da yoksundur. İkinci bir ana cadde ve bir çevre yolu yapılıp devreye girse, meselenin yüzde 50’si çözülmüş olur.
Yayalar ve taşıtlar bütün trafik kurallarına uysalar bile, ana caddemizin çok yoğun trafik yükü zor oyunu bozar misali, yüzde 50 dezavantaj demektir. Ana caddemizde alt geçit, üst geçit yoktur. Park yerleri yoktur. Park yeri meselesi, Belediye-Trafik Şubesi işbirliğiyle çözümlenebilir. Aynı zamanda kara yolu hizmeti veren ana caddelerimize sıcak asfalt dökme işi, herhalde Karayolları Genel Müdürlüğünün görevidir. Bu caddenin hala stabilize bir durumda, kaldırım kenarlarının çakır – çukur, kaldırım- yol kod farklarının yer yer değişik olması da şehrimiz trafiğini eksi yönde etkilemektedir.
Yani daha doğru- dürüst bir yolumuz yok ki trafiğimiz olsun… Kaldırımlarımız da yolumuza uygun doğrusu. Bırakınız ana caddeyi: tali, daracık bir cadde olan Kuyumcular caddesinin iki yanında ki kaldırım yüksekliği bile kimi yerinde 10 santim, kimi yerinde 30 santime kadar değişmektedir.
Kaldırım işgalleri ise ayrı bir meseledir. Bilhassa tali caddelerindeki daracık kaldırımların esnaf tarafından işgal edilmesi sebebiyle yayalar, taşıt yoluna inmek zorunda kalırlar. Bunu hep biliriz, çünkü herbirimiz bu olayı her gün bizzat yaşarız.
Araba park yerleri yok, dedik. “Yok” derken büsbütün yok demek değil tabii ki. Trafik Müdürümüz Dr. Kemal Sarıdağlı, günün bazı saatlerin de, ana cadde kenarlarına park etmiş arabaları nasıl temizliyor Şaşıyoruz. Bu türden temizlik, eskiden Başbakan filan geliyorsa yapılırdı ancak.. Biz de bunu görünce büyük bir adamın geleceğini anlardık. Oysa ki öncelik halkındır. Başbakanlar da halka hizmet için vardırlar. Yeni Trafik Müdürümüz, bu bakımdan bir reform yapmıştır. Kutlarız kendisini.
Yeterlice araba park yeri yok ya, çocuk park yerleri de yok. Çocuk parkı, çocuk bahçesi varsa da yok sayılır. Çocuk parkı ve oyun sahaları koca şehirde 7 veya 8 tanedir. Bunlar da bir tanesi hariç, küçücük şeylerdir. Okulların oyun sahaları da her zaman açık değildir. Velhasıl çocuklarımız, genellikle sokaklara ve caddelere dökülüp oynarlar.
Bütün bu olumsuz etkenlere karşın, şehir trafik kazalarının pek fazla olmayışı bir mucize sayılır. Son iki ay içinde şehrimiz trafik kazası sayılarındaki düşüşler, sevinilecek bir iyileşmedir. Şehrimizin hasta trafiğini, yeni trafik müdürümüz, mesleğinin doktoru Kemal Sarıdağ’ı tedavi etmeye başladı mı dersiniz?
İki aylık süre, henüz kesin bir yargı için erkendir. Meselenin yalnız Trafik Şubesini değil, Belediyemizi birçok kuruluşları ve hepimizi ilgilendirdiği malum.
Haydi iş başına…
7 TEMMUZ – SESİMİZ GAZETESİ