2000’Lİ YILLARDA TOKAT
2000’li yıllarda, “TOKAT” modern-çağdaş bir sanayi kenti mi olmalı, yoksa tarihsel ve kültürel değerlerinin öne çıktığı bir turistik müze- kent mi olmalı?
İkisi birden olmalı. Hatta bu niteliklere tarımı ve eğitimi de katabiliriz. Yani üçü birden olmalı.
Müze-kent olma niteliği: Şehrin kimliği ve ruhudur.
Modern, çağdaş sanayi kenti niteliği: Kalkınmayı, zenginleşmeyi, çağın gelişimine ayak uydurmayı gösterir.
Tarım ve Eğitim kenti niteliği: İki ova arasındaki bir şehrin yakın çevresinde bağ ve bahçeler de varsa, o şehir tarımsız yaşayamaz. Eğitim ise, okullaşma oranına ve üniversitenin varlığıyla ilgili olarak TOKAT’a eğitsel ve kültürel bir kimlik kazandırır.
TOKAT giderek büyüyen ve gelişen bir şehir 2000’li yıllarda (mesela 2010’da) nüfusu 200-300 binlerce varabilir. Şehir imar planının alacağı yeni şekil başta olmak üzere, birçok önlemlerin, çeşitli plan ve projelerin bugünden düşünülmesi gerekir.
Yeni iskân alanları, en uygun olarak nerelerde açılmalıdır? Bu tesbitten sonra, bu alanların birbiri arasındaki kısımların mutlaka yeşil alanlara dönüştürülmesi sağlanarak şekilde imar planı geliştirilir.
Geliştirilmiş imar planında başka ne gibi hususlar önemsenir? Şunları sayabiliriz:
– Alt yapı Tesislere (Su-Elektrik-Telefon-Kanalizasyon şebekeleri ve imar yolları)
– Trafik akışı ve toplu taşıma
– Çocuk bahçeleri ve oyun alanları.
– Sosyal, sportif ve kültürel tesisleri.
– Çevre yolu.
– Yeşil kuşak projesi.
– Mesire yerleri.
Tokat’ın mesire yeri olarak hemen Gümenek akla geliyor. Gümenek ve biraz da Gıj gıj, bugünkü Tokat’a bile cevap veremiyor. 2000’li yılların ihtiyacına cevap verebilmek için Topçam, Haşdağı, Tokat Kalesi, Emirseyit Kasabası, Dumanlı yaylası vb. yerler şimdiden hazırlanabilir.
Geliştirilmiş Tokat imar planında, müze-kent özelliği, modern, görüntüyü temsil eden çağdaşlıkla eskinin, kültürel mirasın uyum içinde buluşturulması demektir.
Bunun için tarihi mimari eserlerin, anıt binaların onarılmaları, çevre düzenlemelerinin yapılması, onarılan tarihi eserlere eğitsel, sanatsal etkinlik veya ekonomik işlerlik kazandırılması önceliklidir.
Tokat, 2000’li yıllara doğru artık “yeşil” den ödün vermeyen bir kent olmalıdır. Bugüne dek yeşilinden çok şey yitirmiştir. Bari bundan sora olmasın. Bunun için “yeşil” ile “yapılaşma” arasındaki denge demek olan % 70 yeşil, %30 yapı oranlarına, bunun mümkün olamayacağı hallerde ise %50 yeşil, %50 yapı oranı titizlikle uygulanır.
Modernlik-çağdaşlık adına, Tokat Hava Alanı, Büyük Tokat Oteli ve diğer turistik oteller ile Organize Sanayi Bölgesi, gelişmenin üç ayağını teşkil eder.
Bütün bunları planlamak ve uygulamak ise, başta Belediyemiz olmak üzere, ilgili her kurum ve kuruluşa ve bu şehirde oturan herkese düşen bir iştir.
Saygılarımla…
29 ŞUBAT – TOKAT GAZETESİ