ENDİŞE İÇİNDE BEKLEŞEN AĞAÇLARA KIYMAYALIM!…

ENDİŞE İÇİNDE BEKLEŞEN AĞAÇLARA KIYMAYALIM!…

ENDİŞE İÇİNDE BEKLEŞEN AĞAÇLARA KIYMAYALIM!…

Bitki örtüsüz dağ yamaçlarını, yanmış orman sahalarını yeni baştan orman haline getirmenin zahmetini ve zorluğunu bir düşünün… Dikilen bir fidanın kocaman bir ağaç haline gelmesi için geçecek zamanı, yapılacak bakım ve ihtimamı bir göz önüne getirin… Bu işin zorluğunu ve zahmetini en iyi ormancılar bilir. Çünkü onlar olayın içindedir, onu yaşarlar.
Bir ormanın oluşması için geçecek zaman, 50 yıldan az değildir. Şöyle görkemli bir çam, ladin, göknar veya sedir, kayun veya meşe ormanın yetişmesi, en az bir yüzyıl demektir.
Oysa, evet oysa bir ormanın yanıp kül olması için birkaç saat yetiveriyor. Bir ağacı kesmek ise birkaç dakikalık bir iş. Görüyorsunuz ne kadar kolay…
Böylesi kolay bir işi geçenlerde stadyum önünde başaranlar olmuş. Gaziosmanpaşa stadyumu önündeki bilet kulübelerinin yanıbaşında yıllardır duran yeşil mi yeşil, nazlı mı nazlı iki salkım söğüt ağacı bugün yok!… Meçhul birileri onların canına okuyuvermiş. Niçin acaba? Şehrin ortasında bir kamu tesisinin önündeki iki ağacı dibinden kesivermek nasıl açıklanabilirdi?
Belediyemizin şöyle bir niyeti söz konusu: G.O.P. Bulvarı’nın Köprübaşı’ndan, eski Niksar yolu kavşağına kadar olan, yaklaşık 500 metrelik kısmını ortası refüjlü çift yol haline getirmek istiyor. Gerekçesi: “Şehrin girişi güzel olsun.” Nitekim bu maksatla, Bulvar’ın o kısmında her iki yandaki bahçe duvarları beşer metre geri çekildi. Böylece kaldırımlar genişlemiş oldu. Ama esas gaye yolu genişletmek olduğu için, kaldırımlar üzerindeki ağaçlar kesilecek. Bu ağaçların çoğu 50-60 yaşlarına gelmiş akasya, atkestanesi ve çınar türünden ağaçlar. Buradan sökülüp başka yerlere dikilseler de tutma şansları yok.
G.O.P. Bulvarı’ndaki bu ağaçlarla ilgili olarak geçen gün bir haber yapan GÜNEŞ TV, haberin başlığını “Ağaçların endişeli bekleyişi” diye vermişti. Evet, ağaçlar da endişe duyar, mutlu veya mutsuz olabilirler. Onları idam mahkûmu bekleyişinden kurtaralım. Çünkü onlar masumdur.
Belediyemiz, en iyisi orada kaldırım genişlemesi yapmış olsun ve ağaçlar kesilmekten kurtulsun. Birkaç tane ağaç kesmekten ne çıkar, demeyelim. Topraklarının % 50’sinden fazlası erozyona, hem de şiddetli erozyona tabi olan bizimki gibi bir ülkede çok şey çıkar…
Aslında Belediyemiz ağaca önem veriyor ve çok da ağaç dikilmiştir. Nitekim bu baharın gerek Köprübaşı’ndan Turhal yoluna doğru kaldırımlara, gerekse yeni Sanayi çarşısı yolu refüjüne birçok ağaç dikti. Diken el kesmez… Esasen orada zaruret de yok. Şehrin girişi desek, değil. Çünkü şehrin girişi artık ta Sigara fabrikasının oralardan başlıyor.
Belediye Başkanımız Nizamettin AYDIN bu meseleyi bir kez daha düşünse çok iyi olur.
Ağaçlar hepimizin hayatı, torunlarımız ve ülkemizin de geleceğidir. Onlara kıymayalım!
Ağaçla, ormanla, sevgiyle kalın..

4 TEMMUZ – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir