AHİLİK KÜLTÜRÜ

AHİLİK KÜLTÜRÜ

AHİLİK KÜLTÜRÜ

Ahilik Kültürü Haftası, 7-13 Ekim tarihleri arasında kutlanıyor. Ahilik Haftası, son yıllarda, Ahilik Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı’nın öncülüğünü yaptığı etkinliklerle Ahiliğin günümüz çalışma hayatına ve ekonomisine kazandıracağı maddi ve manevi faydaların üzerinde durulmasına vesile olmaktadır.
Ahilik, Türk medeniyetinde önemli bir yere sahip bir kültür birikimini ifade ettiğine göre elbette kutlanmalıdır. Ahilik Haftası, başta İstanbul, Konya, Kırşehir, Sivas ve Çanakkale olmak üzere birçok ilimizde kutlanmaktadır. Bu kutlamalar, şed kuşatma törenleri, çeşitli dallarda geleneksel el sanatları sergileri ve Ahiliği tanıtıcı konferans, sempozyum vb. toplantılar şeklinde olmaktadır. Hafta süresince Türk Sanat Müziği konserleri de düzenlemektedir.
Ahilik deyince, Ahi Teşkilatı akla gelir. Aslında bu teşkilat Fütüvvet adıyla anılır, başkanlarına da “Ahi” denilirdi. “Ahi” kardeş anlamına gelir. Fütüvvet ise cömertlik, yiğitlik ve erlik demektir. Fütüvvet teşkilatının başlarına kardeş manasına ahi denilince, teşkilatın kendisi de Ahi teşkilatı veya Ahilik diye anıla gelmiştir. Ahilik, Anadolu’da 13.yy da görülmeye başlayan, Selçuklu Devleti yıkılmağa yüz tuttuktan sonra toplumsal düzenin muhafaza edilmesinde ve Osmanlı Devleti’nin kurulmasında önemli işlevi olan bir teşkilattır.
Bazı kayıtlardan, Fütüvvet veya Ahilik’in, bir nevi tarikat veya esnaf teşkilatı zannedildiği anlaşılmaktadır. Bunun sebebi, ahilerin tarikatlarda olduğu gibi çok sıkı bir ahlaki disipline tabi olmaları ve öncelikle esnaf teşkilatı arasına yayılmalarıdır.
14. yy. başlarından Anadolu’da dolaşan meşhur seyyah İbn Battuta, Anadolu’nun birçok şehirlerinde gördüğü ve Ahiyan-el fityan (Kardeş Yiğitler) adını verdiği bu zümrelerin zaviyelerinden bahseder. Köylere kadar yayılmış olan bu teşkilatın esası, yardımlaşma ve topluluk düzenini kurmak idi. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin kayınbabası Şeyh Ede bali, Osman Gazi’nin birçok silah arkadaşları da Fütüvvete mensuptular. Fetret devri gibi karışık zamanlarda ahi şeyhleri, hükümdar ve beylerin vazifelerini de yaparlardı.
Eski anane ve geleneklerimizi biz de bilelim ve yaşatalım. Geçmişimizi, köklerimizi bilir ve tanırsak, geleceğe de daha emin adımlarla ilerleriz.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethine kadar bilfiil yaşayan Ahilik, fetihten sonra yerini Esnaf Loncaları Teşkilatına bıraktı. Esnaf Loncaları da 19 yy. ortalarına kadar, hatta yer yer 20.yy. başlarına kadar sürdü. Cumhuriyet döneminde ise bunların yerini Esnaf ve Sanatkâr Dernekleri aldı, aldı ama bu sadece, aynı mesleği yapanların bir araya gelip bazı mesleki sorunlarına bir dernek çatısı ve tüzüğü altında çözüm arayışı oldu. Yoksa ne Ahilik’ten ve ne de esnaf loncalarının geleneklerinden eser kaldı…
Ahilik denilince Ahi Evran birlikte anılır. Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen mutasavvıf erenlerinden biri olan Ahi Evran, birçok şehir ve kasabayı gezerek ahilik teşkilatının kuruluş ve yayılışında önemli bir rol oynadı. Sonradan Kırşehir’e yerleşti ve ölümüne kadar burada kaldı. Hem Hacı Bektaş-ı Veli hem de Mevlana Celaleddin-i Rumi ile çağdaştır. Ahi Evran’nın esnaf zümresi arasında pir olarak kazandığı itibar, bütün Anadolu, Rumeli, Bosna ve hatta Kırım’a kadar yayılmıştır.
İlimiz TOKAT, Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde gerek Ahilik, gerekse Esnaf Loncalarının kurulduğu ve yayıldığı yerler arasındadır. Bu konu henüz araştırmaya muhtaçtır. Görelim bakalım, bu Ahilik Haftasında Tokat’ta ne gibi kutlama ve etkinlik olacak?
Hoşça kalın…

    8 EKİM – TOKAT GAZETESİ

    administrator

      Related Articles

      Bir yanıt yazın

      E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir