ÇAYHAMAMI YERLE BİR!
Gecekondu yıkar gibi tarihi bir yapı yıkılır mı? diye sorsak; cevabınız herhalde şöyle olurdu: “Hiç olur mu öyle şey!” Ama bide pekâlâ olur. Nasıl olur peki? Kılıfına uydurulur.
Mesela denir ki o yapı tescilli değildi. Doğru, tescilli değildi. Değilse kimin ayıbıdır bu? 300 yıllık bir Osmanlı yapısı hamam, ihmalen tescil edilmemişse punduna getirip yıkmak mı lazım? Neymiş, 18 maddeymiş! 18. madde Ali Paşa Camisi’ne çarpsa onu da mı yıkacaktık?
Kimbilir, bu ülkede, bir gecede yerle bir edilen ÇAY HAMAMI gibi daha kaç eser vardır tescil edilmemiş? Belki yüzlerce, belki de binlerce… İşte bizim TARİH’e saygımız? Kültür Bakanlığımız, Müzelerimiz arkeolog dolu. Gel gör ki Selçuklu veya Osmanlı mimarisi uzmanı ara ki bulasın? Oysa ki her ikisi de olmalı, dengeli bir şekilde olmalı.
Selçuklu ve Osmanlı eserleri bakımsızlıktan permeperişan olsun, onarım şansına kavuşanlar da aslına uygun onarılmasın, bunlara aldırma, eskaza duvara bir çivi çakılmışsa kıyameti kopart…
Örnek mi işte TAŞHAN! Vaktiyle onarımlar görmüş, bir seferinde Belediye yapmış onarımı. VAKIFLAR’dan müsaade ile alınmamış, projesiz nesiz restorasyon yapılmış. Başka bir seferde de, tarihi bir yapıya kaba saba demir yığınları halinde kalorifer tesisatı döşenmiş, nereye baksan, bütün eyvanlar boru ve radyatör! Tabii bir –iki yıl ancak kullanılan tesisat randıman vermeyince batal olmuş, yıllar yılı adı tesisat, kendisi hurda demir yığını. Bari güzelim TAŞHAN’ı bu demir yığınlarından kurtarın, sökün, satın ve bu parayla doğru-dürüst bir onarım yapın…
Osmanlı moloz taş işçiliğinin seçkin bir örneği olan (tabi şimdi tarih olan!) ÇAYHAMAMI için artık yalan-yanlış da olsa bir onarım zahmetine girmeye de gerek kalmadı. Çünkü O, bir 18 madde kurbanıdır, BELEDİYE tarafından yerle bir edilmiştir. Ondan sonra da gelsin ecdat ve Tarih edebiyat!
Hoşça kalın…
1 ARALIK – TOKAT GAZETESİ