By VAKIFLARIMIZ(3)
Sanat ve tarih bakımından yüksek değer taşıyan ecdat yadigarı abidelerin (han, hamam, kervansaray, medrese, bedesten, kale, çeşme ,su yolu, su kemeri, köprü, darüşşifa vb.) bir kısmı korunabilse de bir çoğunun korunamadığını, adeta birer birer yok olmaya terkedildiğini üzülerek görmekteyiz. Eski Camiler, cemaatleri sayesinde korunabilmektedir.
VAKIF eseri mimari abideleri onarmak, onları orijinal kimlikleriyle gelecek nesillere miras bırakmak TARİH önünde başta devlet, hepimize düşen kutsal bir görevdir.
DÜN’e nazaran BUGÜN bireyler eliyle kurulan vakıflar, eskiden olduğu gibi her hizmeti kapsamıyor. Daha çok eğitim-öğretim ve sosyal yardım içerikli vakıflar kurulmaktadır. Vakıf konusunda tarihimizde görülen o eski şevk ve heyecan yoktur. Çünkü insanlar maddileşmiştir.
Günümüzün zenginleri ve devlet adamları, tarihimizden ilham aldıkları takdirde çok daha iyi işler yapabilirler.
Bir kısım vakıflar da maalesef ya masonik gaye, ya da din perdesi altında siyasi maksatla kurulmaktadır.
TOKAT İlinde çok sayıda eski Vakıf malı mimari yapılar ve biraz da gelir getiren gayrimenkul mevcuttur. Bunların idaresi, onarımı, kontrolü, tasarrufu Ankara’daki Vakıflar Genel Müdürlüğünün uhdesindedir. Tokat’ta bir Vakıf Şube Müdürlüğü vardır. Burada bir müdür ve 2 memur görev yapıyor. Bu şube Sivas’taki Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak çalışıyor. Hiçbir yetkisi yok. Herşey merkeze bağlı. Mahalli yetkileri güçlendirmek, hiç olmazsa az da olsa bir-iki yetki vermek gerekmez mi?
VAKIFLAR için başta dini ve hukuki kuruluşlardır dedik. Özünde dini olan VAKIFLAR’a bu ilhamı veren bir ayet-i kerime ile yazımızı noktalayalım. “Ey iman edenler, kazandıklarınızı ve sizin için yerden çıkardığımız ürünleri en helal ve iyisinden Allah yolunda harcayın. Kendinizin, ancak göz yumarak alabileceği düşük ve bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın. Biliniz ki, Allah vereceğiniz sadakalardan müstağnidir, herhalde hamde layıktır.” (Bakara Süresi,ayet-267)
Hoşça kalın…
12 ARALIK – TOKAT GAZETESİ
