TÜRK MUCİZESİ (2)

TÜRK MUCİZESİ (2)

TÜRK MUCİZESİ (2)

Ülkemizin telekomünikasyon (iletişim) ağı bayağı ileri bir seviyede. Sessizce üretim yapan hergün işbaşı yapan milyonlarca işçi, köylü, esnaf, öğretmen, memur var. Yurtiçinde ve yurtdışında girişimci ve işinin erbabı sanayiciler ve işadamları da ekonominin lokomotifi olmuşlar. Haa, rantiyeci, faizci bir özel bankacılık yok mu? Maalesef var. Batakçı bir devlet sektörü, yönetim kademeleri politikacı arpalığına dönüşmüş KİT’ler? Maalesef bunlar da var. Elbet bunları da düzeltecek birileri çıkacak. Artık buna mecburuz.
En mühimi, bu ülkede Asker, hiç sarsılmadan taş gibi görevini yapıyor, gece-gündüz dağ başlarında terör çeteleriyle yapıyor, gece-gündüz dağ başlarında terör çeteleriyle savaşıyor. Bizler sıcak yataklarımızda uyurken, onların yaptığı mücadele kolay iş midir?
Ve Polisimiz, hem terör örgütleriyle, hem hırsız uğursuz takımlarla her saat, her dakika mücadele halinde. Gecesi yok, gündüzü yok. Polis de görevini yapıyor.
Üniversitelerimiz, okullarımız birçok problemleri olsa da milyonlarca çocuğumuzu ve gençlerimizi gelecek için, memlekete hizmet için hazırlıyor.
İller İdaresi Sistemi, yönetiminde istikrarı sağlıyor. Her türlü politik çalkalanma veya hükümet krizi olsa bile büyük bir boşluk olmadan işler yine de yürüyor. Valiler ve kaymakamlar da tıpkı asker ve polis gibi memleketin her köşesinde ülkedeki birliğin ve güvencin teminatı oluyorlar. Ancak şu var ki, Vali ve kaymakamların daha güçlü yerel birimler düzeninde daha çok yetkiyle donatılmaları lazımdır.
Belediyeler, şehir ve kasabaların her türlü hizmetini omuzlanmış durumda çalışıyor. Beklenen hizmet çok, yetki ve imkan az.
T.B.M.M., demokratik parlamenter sistem gereğince çalışıyor. Daha makul ve adil bir seçim sistemi ve daha demokratik yapıya kavuşturulacak. Siyasi partilerle demokrasiden arzu edilen daha iyi bir noktaya gelinmesi elbette gereklidir. Maalesef sistem, sanki seçim değil de bir yere memur tayin eder gibi milletvekili ataması şekline dönüşmüştür. Seçimlerde halkın hür iradesinin daha etkin olarak tecelli etmesi beklenir.
Yargı işlemi işliyor. Bağımsız hakimler ve bağımsız mahkemeler vatandaşın gideceği son kapıdır. Savcılık kurumu da her türlü politik etki ve baskılardan münezzeh olmalıdır. Mahkemeler ve hakimler, muazzam iş yüklerine rağmen adalet dağıtmaya çalışıyorlar.
Temiz siyaset, temiz toplum, temiz eller operasyonu… Buyurun kolları, paçaları sıvayıp hep birlikte yapalım. Şu var ki, birtakım kişilerin ve grupların yolsuzluk ve yasa dışı işleri toplumun tümüne, kurumlara ve bu kurumların çatısını oluşturan devlete mal edilemez. Sürekli karamsarlık iyilik getirmez.
Hoşça kalın…

14 ARALIK – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir