“KUL HAKKI” (1)
“Mahşer günü insanlar ilk önce “kul hakkı” ile hesaba çekilecekler.” Bu hadis-i şerifte kul hakkının İslam dininde ne kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır. Bundan maksat, insanların birbiri üzerindeki haklarının hassas terazide tartılmasıdır. İslam bu teraziyi çok hassas tutmuştur.
İslam’da insan hakları bakımından ırk, renk, soy-sop, zenginlik, fakirlik, mevki- makam gibi farklar gözetilemez. İnsanların doğuştan gelen, kişiliklerin vazgeçilmez ve dokunulmaz olan hakları, Kur’an-ı Kerim’deki birçok ayetlerle bildirildiği gibi, Resul-ü Ekrem’in sözleri ve veda hutbesi ile de açıklanmıştır.
Tüm insanların maddi ve manevi bütün hakları söz konusu edilmiştir. İslamın bildirisinden yüzyıllar sonra, 1948’de ilan edilen “Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi” de aynı gerçeği teslim etmiştir.
Bir insan yığın yığın namaz, yığın yığın oruç ve yığın yığın hac sevabıyla ahirette göç etse, bütün bu sevaplarına karşılık üzerinde bir kul hakkı kalmış olsa;
Sevap ve günah teraziye konduğunda, o yığın yığın namaz, oruç ve haccın sevabı, o kul hakkını ödemeye yetmeyecektir. Üstelik, o helal edilmemiş maddi ve manevi hakkın sahibi her kim ise, onun günahları da bir bir karşı tarafa yüklenecek ve böylece hakkın ağırlığınca hesap görülmüş olacaktır.
Yalnız insan hakları mı, hayvanların, ağaçların, kuşların kısaca tüm canlıların hakları da İslam’da aziz kabul edilmiştir. İslam tarihinde başıboş kedi ve köpekler, kışın gıdasız kalan kuşlar, hasta ve yararlı göçmen kuşlar için Vakıflar kurulduğunu biliyoruz. Belgeleriyle sabittir.
Günümüzde uluslararası birçok anlaşmayla genel olarak DOĞA’nın ve birçok nesli azalan yaban hayvanların ve kuşların hakları koruma altına alınmaktadır.
İslam’da İNSAN HAKLARI, “Kul hakkı” deyimiyle ifade edilmiştir. Kul hakkı, sadece Müslümanlar için söz konusu değildir. Hangi dine, hangi mezhebe mensup olursa olsun, hangi ırk veya renkten, hangi milliyetten olursa olsun, isterse dinsiz ve mezhepsiz olarak nitelensin hiç fark etmez. İşte kul hakkı böylesine ince bir meseledir.
Bu konuya yarın devam etmek üzere hoşça kalın…
7 OCAK- TOKAT GAZETESİ