“KUL HAKKI” (3)

“KUL HAKKI” (3)

“KUL HAKKI” (3)

Bir toplumda insanların birbirlerine karşı saygılı, edepli ve görgülü davranmaları, o toplumun sosyal ve kültürel seviyesinin bir göstergesidir. Sadece saygılı, görgülü tavırlar da yetmez. Aile, akraba, arkadaşlık, iş ve meslek çevrelerindeki insan ilişkilerinin saygı, sevgi ve görgünün yanısıra yalan ve riyadan arınmış olması istenir. Yalan, riya, ikiyüzlülük, yüze gülücük, kıskançlık, hasetlik, fesatlık, gıybet ve iftira, insan ilişkilerini en çok yaralayan, insanları mutsuzluğa ve güvensizliğe sevkeden kötülüklerdir.
Alay, goygoy, kibir, büyüklük taslama, gönül yıkmak, küfür, acı söz ve kalb kırmak da, aldatmaca ve kandırmaca da insan ilişkilerini bozan, onarılmaz yaralar açan kötü huylardır. “Kılıç yarası geçer, acı sözün yarası geçmez.”
İşte bütün bunlar, manevi haklar cümlesindendir.
Maneviyat eri, gönül sultanı Yunus Emre bakın ne diyor;
“Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil,
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil.”
“Yunus der ey hoca
İstersen var bin hacca
Hepsinden de iyice
Bir gönüle girmektir.”
Ve büyük şair Mehmet Akif Ersoy acı acı yakınıyor;
“Neden uhuvvetiniz hep münhasır namaza?
Çıkınca avluya neden herkes boğaz boğaza…”
Daha açığı demek istiyor ki koca şair; dostluğumuz, bağlılığınız neden hep namaza- niyaza yönelik oluyor da, daha caminin avlusuna çıkar çıkmaz saygıyı, edebi unutup birbirinize haşin davranıyorsunuz?
İnsanlarımızın birbirine karşı haşin tutumu, halkımızın şehir temizliğine özen duymaması, yeşil katliamı, gürültü, uluorta silah atmak, kılık-kıyafet bozukluğu, günlerce hatta haftalarca yıkanmadan, çamaşır değişmeden insan içine karışmak, başkalarına kötü koku yaymak, havayı zehirlemek, kapalı mekânda keyfi sigara içmek, kaba sabalık, asık surat, sert muamele… Bunlar da manevi hakların çiğnenişi anlamında kul hakkıdır.
Eee… Peki, niye dikkat etmiyoruz bütün bu maddi ve manevi haklara da, mütemadiyen “kul hakkı” yüklenip durmaktayız?!.
Şimdi aklınızdan şöyle geçebilir;
Madem Müslümanlık, sağcılık, solculuk iddiaları güdülse de, kul hakkı yemek bu kadar yaygın; herkesin hakkı birbirine geçiyor; mahşer günü mizan kurulduğunda ödeşiriz olur biter.
Keşke böyle kolay olsaydı!..
Hani oğul babaya “Cennetlik Baba!” demiş. Babası da cevap vermiş: “
“Umamıyorum oğul…”
Hoşça kalın…

9 OCAK – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir