İBRET VERİCİ OLAYLAR (1)

İBRET VERİCİ OLAYLAR (1)

İBRET VERİCİ OLAYLAR (1)

Aczimendi tarikatının şeyhi Müslüm Gündüz bir baskınla yakalandı ve Cezaevine kondu. Adalet Bakanı Şevket KAZAN ise, onu yakalayan polislerin cezalandırılacağını söylüyor.
Aczimendi şeyhinin foyası, birlikte olduğu Fadime Şahin’in gözyaşlarına boğularak yaptığı samimi itiraflarla ortaya çıktı. Daha önce de Ali Kalkancı adlı başka bir tarikat şeyhinin nikâhından geçmiş. Aczimendi şeyhi de güya kıza nikâh kıymış. Tabii bu nikâhlar gizli-kapaklı imam nikâhları. O gün Müslüm Gündüz’ün cebinden 400 milyon lira çıkmış. Ali Kalkancı’nın ise 8 şirketi lüks daireleri varmış.
Soruyoruz:
Bu sözde tarikat şeyhleri, o paraları, o şirketleri alın teriyle mi kazanmıştır?
Şeraitte genç kızları ve kadınları, cincilik ve büyücülük numaralarıyla kandırıp seks kölesi yapmak var mıdır?
Garip kıyafetleri ve bastonları, uzun saç ve sakallarıyla cami avlularında, hatta sokak ortalarında çılgın popçu gençler gibi bir takım gösteriler yapan Aczmendiler’in bu tavır ve hareketleri İslamiyet’te uygun mudur?
Cezaevine konan Müslüm Gündüz’ün vekili şöyle konuşuyor: “Şeyhimizin 3 hanımı oldu, Cezaevinden çıkınca 4. hanımını alacak, inşallah düğününü cami’de yaparız. Allah bize de üç, dört hanım ve cariyeler nasip etsin.” Evet aynen böyle konuştu.
Maşallah bizim Aczmendiler Avrupa’nın jet sosyetesinden daha hızlılar!
Başka bir Aczimendi şöyle diyordu ekranlarda: “Biz bu Cumhuriyet’e, bu rejime karşıydık. Şimdi bu olaydan sonra on misli daha kinlendik, on misli daha düşman olduk.”
Şu adamlardaki kin ve nefrete bakın hele. Bu mudur İslam! Toplumda fitne ve fesat çıkarmak mıdır? Başkalarını din yoluyla sömürmek ve asalak yaşamak, mağara adamları gibi saç-sakal bırakıp süfli kıyafetlerle dolaşmak mıdır? Kadınları da çağdışı kara çarşafa sarmalayıp acayip bir görüntüye sokmak mıdır İslam?
Elbette değildir: böyle olmadığını din konusunda bugün en yetkili konuma sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı da açıklamıştır.
Gerek Aczimendiler, gerekse Ali Kalkancı olayları aslında toplumda cehalete teslim olmuş dini yaşayışın dışa vuran iki tipik örneğidir. Tabii halkın inançları keyif için birtakım kara cahil madrabazlara rehin ediliyor. Bundan siyasi çıkar umanlar vardır.
Medyada herkes her şeyi gördü. İzledi. Bu pisliği ve daha birçok pisliği ortaya çıkartan, ibret alınmasını sağlayan medyaya teşekkür etmez gerekmez mi? Her nedense bunun aksi oluyor. Ülkemizde bir de böyle bir çelişki yaşanıyor. Adamlar medyaya çıkıyor, rahatça konuşuyor, reklamını yapıyor, ardından medyayı suçluyor. Sokaktaki vatandaş bile, medya denilen TV’leri ve Gazeteleri suçluyor. Elbette medyanın da hataları vardır. Reyting için, tiraj için birçok abartılı yayınlar ve sansasyon yapılmaktadır. Ama objektif habercilik de yapılmaktadır. Böyle medya halka yararlı bir hizmet sunmaktadır. Biz ne yapıyoruz, suçluları hoşgörüp medyaya, basına kızıyoruz. Buna kendi bindiği dalı kesmek derler?
Sonunda olayların kahramanları medya için reyting malzemesi oluyor olmasına. Eh, bu kadarcık medyanın hakkı olmasın mı?
Bu konuya yarın devam etmek üzere hoşça kalın…

10 OCAK – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir