TEVEKKÜL VE İSTİKAMET

TEVEKKÜL VE İSTİKAMET

TEVEKKÜL VE İSTİKAMET

“Tevekkül”ün asıl manasını bilerek ona göre hareket eden Müslüman, çalışan Müslüman, sahabe modeli olur.
Nerede o Müslüman? Ara ki bulasın… düşünen, sorgulayan, araştıran, çalışan Müslüman nerede? Doğru dürüst bir gayet göstermeden, işin çilesini çekmeden her şeyi Allah’tan istemek, çözmediğimiz her problemi de Allah’a havale etmek, İslam dünyasında adeta bir yaşam biçimi olmuştur.
Dille çok dua ettik, amma fiili dua, hal duası yapmadık. Fiili duayı terk ettik, tevekkülü yanlış anladık.
Gelişmek için değişmeyi denemeliyiz.
Hiç olmazsa bakış açımızı değiştirebiliriz.
Buna dahi niyetimiz yok. Birey olarak, toplum olarak, devlet olarak yok. Elbette istisnalar var.
Değişmeden yana, çağdaşlıktan yana olanların sayı az değilse de, bu genel görüntüyü değiştirmeye yetmiyor. Tabii sırf değişmiş olmak için, taklitçi bir özentiyle değişim olmaz. Çağdaşlık da tarihimizin, geçmişimizin değerlerin reddederek olmaz. Biz tutarlı ve kişilikli bir değişim ve çağdaşlıktan söz ediyoruz.
Peki, bizde değişim olgusu, neden bu kadar yavaş? Bir defa sistem, değişime pek izin vermiyor, bu bir. Hatta buna sistem yerine sistemin uygulayıcıları demek belki daha uygun düşer. İkincisi, tevekkül anlayışımız, İslamı yorumlayışımız izin vermiyor. Bunda en büyük vebal, dinin sözcülüğünü, İslamın temsilciliğini yapar görünenlerin üzerindedir.
Hem “Müslümanın iki günü birbirine eşit olmayacak” diyeceksiniz, hem de her türlü değişime ve yeniliğe tuhaf bir tutum takınıp, tutucu, hatta gerici bir tavır koyacaksınız. Oldu mu ya şimdi!
Oysaki bizim dışımızdaki dünya değişiyor, değişiyor. Hep onlar değişecek, araştıracak, bilim ve teknoloji üretecek, bilgi çağını açacak; biz ise bilime ve araştırmaya, değişim ve çağdaşlaşmaya takoz koyup, bir de üstelik “İlim, mü’minim kaybolmuş malıdır” deyip hazıra koyacağız!.. Hayatımızı kolaylaştırmak için hem onların her türlü icadını hemen kapıp kullan ve konforunu yaşa, hem de “Bak şu kafirlere neler de buluyorlar?” diyerek bir de onları küçümse!.. Hem kel, hem fodul olmak başka nasıl olur acaba?
Yüzyıllardır Müslümanlık taslarız amma, daha henüz ne “tevekkül” ün asıl manasını anlayabildik, ne de günde kırk defa okuduğumuz halde “İstikamet” üzerine olmayı becerebildik! “İstikamet”in değil “keramet”in peşine düştük…
İstikamet üzre olun, hoşça kalın…

16 OCAK – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir