HABERLERDEN ESİNTİLER
ERBAKAN HOCA’ya bir gazetecinin “Türkiye’ye radikal İslam gelir mi?” sorusuna Başbakan ERBAKAN’ın cevabı: “Türkiye’ye gelecek olan gelmiştir.” Eh anlayın artık, bu ülkeye radikal İslam lazımsa, biz varız ya!” demeye getiriyor.
Bu cevap bize bir şey hatırlattı: Hani tek Parti devrinde (İsmet Paşa: Cumhurbaşkanı, Şükrü Kaya: İçişleri Bakanı.) Ankara’da bazı gençler izinsiz miting yapmış. Olay çıkmış. Polis birkaç genci tutuklamış. Elebaşı olan genç İçişleri Bakanı huzuruna çağırtmış, gence ne istediklerini sormuş. Elebaşı genç, “komünist rejim istiyoruz” demiş. Bu cevap karşısında sinirlenen İçişleri Bakanı, “Bana bak!” demiş, “Bu memlekete komünizm lazımsa onu da biz getiririz!”
Bununla ne demek istedik?
İki olay arasındaki zaman mesafesi 50 yıldır.
Siyasi zihniyet bakımından kastettiğimiz mesafe ise bir arpa boyu yoldur.
Gelecek seçimlerde RP’nin en büyük rakipleri belli oldu. Biri, cinci hoca Ali KALKANCI’nın kuracağı “TÜRKİYE’nin YOLU PARTİSİ”; öbürü Muhsin YAZICIOĞLU’nun BBP. Nerden belli derseniz, söyleyelim. Bir defa Ali KALKANCI’da ERBAKAN HOCA’dan farklı meziyetler var. Mesela adam diyor ki; “Ben Seyyidim”, “Ben Alperenim” Ve çok iyi Tarikat yönetiyor. Öyle ki bazı müridleri Ali Hoca’nın karşısında cin çarpmış gibi titriyor, kimileri de secdeye varıyor. Ve KALKANCI artık şeyh değil, Parti lideri olmak istiyor.
ERBAKAN Hoca, tarikat şeyhlerine ve dini cemaat liderlerine Başbakanlık konutunda iftar yemeğini boşuna mı verdi? Piyasayı Şeyh KALKANCI’ya ve eski Ülkücü YAZICIOĞLU’na kaptırmak istemiyor.
YAZICIOĞLU’na gelince…. Hükümetten desteğini çekmiş bulunuyor. Yedi milletvekili ile REFAHYOL Hükümetine yedek bir payanda oluyordu. Şimdiyse, kamu görevlilerinin maaş zamlarını adaletsiz bularak ve bundan daha mühimi de “başörtüsü zulmü” bahanesi ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarına tavır koyarak “Müslümanlığı en iyi biz savunuruz” havalarına girmiştir.
Unutmayın ki Refah Partisi de aynı yolları kullanarak tırmanışa geçmişti.
18 OCAK – TOKAT GAZETESİ