KISSADAN HİSSELER
Hazreti İsa, yeni dini yaymak için yollara düşüp o köy senin bu kasaba benim dolaşırken, yanıma bir adam takılmış. Uğradıkları yerlerde Hz. İsa, mucizelerini de göstermekteymiş. Bir yerde ölüyü diriltmiş; başka bir yerde körün gözlerini açmış; daha ötede bir yerde altı aylık bir bebeği konuşturmuş. Yol arkadaşının aklı fikri ise altın ve para imiş. Ölüyü dirilten, körün gözlerini açan bir kutlu kişi, isterse taşı toprağı altına çevirebilir diye düşünmüş. Tam böyle düşünürken önlerine bir kaya parçası çıkınca Hz. İsa’ya “Sen dilesen şu kaya parçası altın olur” demiş.
Hz. İsa: “Dilesem olur ama bunu yapmak istemem” demişse de yoldaşının ısrarlarına dayanamayıp kaya parçasını altına çevirmiş ve oradan hemen ayrılmış. Altınla başbaşa kalan adam hemen onu kırıp parçalarını heybesine doldururken iki eşkıya çıka gelmiş.
Önce adamı öldürmeyi düşünmüşler, sonra vazgeçip adama; “Sen şu yakındaki filan kasabaya git, bize yemek getir” deyip göndermişler. Adamı daha sonra öldürmeyi tasarlamışlar. Kasabaya inip yemek alan adam ise altına tek başına konmak hırsıyla yemeğe zehir katmış ve dönüp gelmiş oraya. Eşkiya hemen onu öldürüp, getirdiği yemeği yemeye koyulmuşlar. Zehirli yemekle onlar da ölmüş. Hiçbirine yar olmayan altın kudret-i ilahi ile tekrar kaya parçasına dönüşmüş.
KISSADAN HİSSE: Emeksiz, çilesiz elde edilen mal ve kazanç hayır getirmez.
İKİNCİ HİSSE: Kötü niyet, sonunda sahibini helak eder.
ÜÇÜNCÜ HİSSE: Altın, erdemin olduğu yerde bir işe yarar.
Bir yolcu gemisi denizde gidiyormuş. Yolculardan genç ve güzel bir kız güvertede gezinirken nasıl olmuşsa denize düşmüş. “-Kız denize düştü, yok mu can kurtaran!” diye bağırmışlar. Herkes güvertede toplanmış. Deniz bir hayli dalgalıymış. Hiç kimse kızı kurtarmak için denize atlamaya cesaret edemezken gariban kılıklı bir adam atlayıvermiş ve kızı kurtarmış. Gemi kaptanı, gariban kurtarıcıyı tebrik edip; “Dile benden ne dilersen?” demiş. Gariban biraz şaşkın ve biraz da öfkeli; “Beni arkamdan kim itti denize, siz önce onu söyleyin bana?” diye çıkışmış.
KISSADAN HİSSE: Kahramanların sayısı sanıldığından daha azdır.
İKİNCİ HİSSE: İster gönüllü kurtarıcı ol, ister zoraki kurtarıcı; yeter ki kurtar. Ama kurtarıcı rolü oynayıp göz boyama!
ÜÇÜNCÜ HİSSE: Fedakârlığının karşılığını beklemeyen kurtarıcı ender çıkar.
26 OCAK – TOKAT GAZETESİ