CENAZE SALASI (2)

CENAZE SALASI (2)

CENAZE SALASI (2)

Dünkü yazımızda cenaze salası hususunda genel bir bilgi vermiştik. Konuya da salanın anlamı nedir, Cuma salası, bid’at nedir ne değildir açıklamalarıyla girmiştik.
Bu konuyu TOKAT ölçeğine indirgemek suretiyle işleyelim. Bundan önce de şunu belirtelim. Cenaze salası, Türkiye’de yaygın olmayıp bazı yörelerinde adet haline getirilmiştir. Büyük şehirlerde zaten yok. Oralarda kim kimi tanır ki, minareden verilecek ölüm ilanıyla ilgilensin. Hani derler ya kim kime, tım tıma! Batı illerimizde de böyle bir adet yok. Ancak, cenaze salasının orta Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizdeki bazı küçük şehir ve kasabalarımızda verildiği malumdur.
Tokat şehrinde cenaze salasının uzun bir geçmişi yoktur. Belki otuz yıl, bilemediniz kırk yıl öncesinden başlamış bir adettir. Uluorta başlamış, halen uluorta sürdürülen bir adet. Bu adetin dini bir özelliği olmayıp bir ölüm duyurusundan ibaret olduğunu düşünürsek, kişilere özel bir işin, kamuya ait camilerin minarelerinden ilan edilmesi, ezan-ı muhammedi okunsun diye inşa edilmiş minarelerin özel duyurular için tahsis edilmesi ne derece doğrudur? İşte bunu tartışmak lazım.
Yarın birileri de çıkıp, minareden çocuğumun doğum haberini veyahut sünnet düğününü duyurmak istiyorum dese, buna müsaade mi edilecek?
Meselenin bir yönü bu. İkinci bir yönü ise şudur: Bugün şehrimizde gün oluyor, 7-8 ölü salası veriliyor. Peşpeşe okunan salalar ve ölüm duyuruları… Bunun toplum üzerinde olumsuz psikolojik etkilerinin olabileceğini de düşünmek lazım.
Kimin başlattığı bilinmeyen bir uygulama, sanki dini bir vecibe veya ölüye saygı gibi algılanır olmuştur zamanla. Dinimize sokulmuş birçok hurafe gibi buda batıl bi adet olup, dinle imanla bunun alakası yoktur. Cenazeye cemaat toplamayı amaçladığına göre bunun kolayı var. Belediye’nin ilan yayın servisi bu hizmeti yapar. Verirsin olur biter. Hem bugün herkesin evinde telefon olduğuna göre, herkes ölüm olayını kendi yakınlarına, eşine dostuna telefonla bildirir. Konu-komşu zaten ilgilenir. Hangi camiden kalkacak ise cami cemaatinden de mutlaka katılan olur. Zaten oluyor da.
Nüfusu yüzbini aşmış bir şehirde, minarelerden sala verdirip ölüm ilanı yapmanın günümüzde bir anlamı kalmamıştır. Fuzuli işgaldir. Sayın Müftülük Makamınca yeni bir değerlendirme yapılarak, yüzyirmi bin nüfuslu bir şehirde bir köy adetinin daha fazla sürmesine meydan verilmeyeceğini zannediyoruz. Çünkü akıl için yol birdir.
Hoşça kalın….

30 OCAK – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir