DEMOKRASİ MACERAMIZ (1)

DEMOKRASİ MACERAMIZ (1)

DEMOKRASİ MACERAMIZ (1)

Halkın kendi kendini yönetmesi demek olan DEMOKRASİ, çağlar boyunca çok değişik biçim ve örnekler göstererek günümüze ulaşmıştır. Bunu demokrasinin evrimi diyebiliriz. Bu evrim ülkeden ülkeye değişmekle beraber en ileri seviyede oluşturduğu yerde demokrasinin evrensel kuralları şekillenerek genel kabul görmüştür.
“Demokrasi” kelimesi köken olarak eski Yunan dilindeki “demos” halk ve “kratos” otorite’den oluşan birleşik bir kelime olup “Halk otoritesi” anlamını taşır. Demokrasinin değişik örneklerini “Doğrudan doğruya demokrasi”, “Temsili demokrasi”, “Liberal demokrasi”, “Totaliter demokrasi-sosyalist demokrasi” ve nihayet “Çağdaş demokrasiler” olarak sayabiliriz. Ülkeden ülkeye de Eski Yunan ve Eski Roman demokrasileri, İngiliz, Fransız, İsviçre, İskandinav ve öteki Avrupa ülke demokrasileri ve A.B.D. demokrasi belirgin örneklerdir.
Demokrasi düzeninde halk iradesinin ağır basması ve yönetimin halk tarafından denetlenmesi esas kabul edilir. Halk iradesi belli dönemlerde seçimlerle tecelli eden, program tercihleri ortaya çıkar, denetleme işi de temsilcilerle yapılır. Ancak iş bu kadar basit değildir. Toplumlar nice deneyim ve acı tecrübelerden geçe geçe bir yerlere varmıştır. Demokrasinin kurumsallaşması kolay olmamıştır. Bunu becerebilen ülkeler ve toplumlar daha bilinçli bir sisteme ve daha kaliteli bir hayat düzenine kavuşurken; beceremeyenler bir türlü dikiş tutmamıştır.
Demokraside ilkin “SANDIK” konur ortaya. “SEÇİM’in ardından “MECLİS” oluşur; Meclis’ten “HÜKÜMET” çıkar ve böylece temsili demokrasinin çatısı kurulmuş olur. “ANAYASA”, “ANAYASA MAHKEMESİ, “BAĞIMSIZ MAHKEMELER”, “SİYASİ PARTİLER”, “SENDİKALAR” ve nihayet “BASIN” demokratik sistemin vazgeçilmez kurumlarıdır.
“Basın”, daha kapsamlı bir ifadeyle “İLETİŞİM” hür ise bir mana taşır. Yoksa “Basın” totaliter rejimler, diktatörlükler dahil her ülkede iyi veya kötü vardır. Ama “HÜR BASIN” yalnız gerçek demokrasilerde olur. Basın hürriyeti, geniş anlamıyla “İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ”, haber alma, haberleşme, olan-biteni ve gerçekleri öğrenme hakkı ve bu hakkın güvence altında bulunması demektir. İletişim özgürlüğü hakkı, temel insan hakları kapsamındadır.
BASIN, moda deyimiyle MEDYA görevini özgürce yapabiliyorsa, herkes iletişim özgürlüğünden yeterince yararlanabiliyorsa orada demokrasi işlerlik kazanmıştır. Basın özgür değilse, gazeteci özgür değilse, o rejim kapalı bir rejimdir. Burada hayat ileri gitmez, ya yerinde sayar ya da geri gider.
Yarın devam etmek üzere hoşça kalın…

6 MART – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir