By ANADOLU BASIN BİRLİĞİ KONGRESİNDEN NOTLAR (3)
Milletvekilimiz Metin Gürede, konuşmasına magazin bir haberle başlamıştı. Kendisine yeni Trafik Yasası’ndan bir piyango çarpmıştı. Sabahleyin arabasının başına geldiğinde, siper camına yapıştırılmış ceza fişi birazcık keyfini kaçırmıştı. Yanlış yere park etme cezasıydı bu; üstüne üstlük arabanın “dokunulmazlığı” da yoktu. Ve bu arada bir itirafta bulunmuştu. Bundan önce iki defa evine hırsız girmiş, faili meçhul olmuştu. Metin Gürdere bu olayı, bugüne dek Devlet’in itibarını düşünerek ifşa etmemişti. Ve şimdi soruyordu: Kendisinin güvenliğini sağlayamayan devlet, kendisine böyle bir ceza kesebilir miydi? Neticede faturayı devlete kesen Gürdere, 1 milyon 800 binlik cezayı; “benim yerime Vali Bey ödesin!” deyip çıktı işin içinden.
Belediye Başkanımız Nizamettin Aydın da, konuşmasının sonunda Metin Bey’e dönüp “Trafik polisinin Milletvekiline ceza kesme yetkisi yok mu?” diye yarı şaka yarı ciddi bir tonda sormuş ve kürsüden inmişti.
Bu arada Divan Başkanı Mehmet Camgözoğlu, Kongre’ye gönderilen kutlama telgraflarını okuduktan sonra, bu kez, yeni protokol sırasına göre siyasi parti başkanlarına söz verdi.
ANAP İL BAŞKANI Hüdayi SAYIBAŞ, partisi milletvekilinden ayrı baş çekmeyip, siyasete kaçmadan kısa bir konuşma yaparak, yerel basınla diyalog içinde olduklarını, basının işlevini önemsediklerini ifade edip başarılar diledi.
DYP İL BAŞKANI Turan ÇELİK: “Basın Kongresi’nin memlekete, Tokat’a hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim. Bizler siyasi parti temsilcileri olarak kamu görevi yapmasak da, prensipler gereği kamu görevi ifa ettiğimizi vurgulamak istiyorum. Bizim de sorunlarımız var. Genel siyaset açısından siyasi partilere yüklenen hizmet ve faydanın açıklanması lazım. DYP-RP koalisyonu, büyük sorunları, çözmek için uğraşıyor. Halk bizleri izliyor. Yanlış ve doğruları anlamak, bilmek istiyor. Siyasiler, siyaset meydanında sorguya tutulur. Bizler yaptığımız hizmeti, başa kakınç olmasın diye halka fazla anlatmıyoruz. Hizmeti anlatmanın başlıca yolu Basın’dır. BASIN’ın başlıca sorunu maddi sorunlardır. Basın’a siyasi nitelik taşıyacak desteklerden yana değilim. Bu tür destekler yanlış anlaşılır. Basın, gölge altında itham olmamak için en büyük görev halka düşer. Bugün bir kısım medya zan altında. Trilyonluk ödenmeyen krediler gibi birtakım paraların akıtıldığı filan söyleniyor. Mahalli Basın için böyle bir şey olmazsa bile, genel olarak basının, töhmet altından kurtarılması lazım. En iyisi halkın, okuyucunun katkısıdır. Hatta şirketleşmeyle, hakkaniyet içerisinde, objektif olarak destek verelim.”
“Bir de – ben yaptım, sen yaptın- gibi şeyleri doğru bulmuyorum. Pişmiş aşa su katmayalım. Siyasi iktidarları karalama yerine icraatına bakalım. Bir milletvekiline verilen trafik cezasından üzüntü duyarız. Uygun değil ama bunda bir kasıt yoktur. Ayrıcalık da olmasın. Biz trafik polisimize şunu deriz; “biz ayrıcalık istemiyoruz, ancak siz de bizi tanıyın..”
Notlarımız devam edecek. Hoşça kalın…
1 NİSAN – TOKAT GAZETESİ
