By UYGARLIK TOZ VE ÇAMUR İLE BAĞDAŞMAZ (2)
Belediyemiz, yaptığı veya onardığı cadde ve sokakların ne derece kaliteli olduğunu iddia edebilir? Evet bütçe imkanları yetersizdir. Ama mevcut imkânları en verimli şekilde kullanmak da mümkündür. Mesela bir sokağı asfalt kaplama yapıyoruz; bir yıl dayanmıyor. Bu sokaktan bir rüzgâr esse veya bir araba, hatta motosiklet dahi geçse kalkan toz, oradan geçen insanların üstüne başına, ev ve dükkanların içine doluveriyor. Bir yağmur yağınca da her taraf çamur ve su gölcüklerine dönüşüyor.
Gaziosmanpaşa Bulvarı’nın haline ne demeli? Asfalt kaplaması sökülüp beton parke döşeneli daha bir yıl bile olmadı. Her yanı çöktü.
Şehrin tek ana caddesi, bugün bozuk, tozlu-çamurlu bir yoldur. Şimdi ne olacak? Bulvar boyunca döşenmiş parke taşlar sökülecek, yeniden asfalt kaplanacak. Yazık değil mi boşa giden masraf ve emeğe…
Belediye bugünden tezi yok, kolları sıvayıp cadde ve sokakları imar etmelidir. Çarşı-Pazar yerleri acilen asfalt veya parke kaplanmalı. Ama mutlaka kaliteli yapılmalı. Sonra onca masraf ve emeğe yazık oluyor. Üstelik toz ve çamurdan da kurtulamıyoruz.
Unutmayalım ki toz ve çamurdan kurtulabilmek uygarlık demektir. Oturduğumuz şehir, kasaba ve köylerimizde toz ve çamurdan ne derece arınmış isek, uygarlığa da o denli yaklaşmış olacağız. Bir ülkeyi vatan yapmak, sadece burçlarına bayrak dikmekle bitmiyor. Her karış toprağını oya gibi, dantel gibi işlemek lazım. Dünyada bunu böyle yapabilenler var. Demek ki istenirse oluyormuş.
Soluduğumuz havada toz oranı bir hayli fazla. Bu toz, yalnız ciğerlerimize değil, evlerimiz ve işyerlerimizin de her köşesine, eşyamıza, tüm yiyecek ve içecek maddelerine nüfuz ediyor. Cadde ve sokaklarımız tozla kaplı. Bunlardan rüzgârla veya arabaların geçmesiyle kalkan toz, bulutları yayılıyor; bir yağmur yağınca da ortalık çamura beleniyor. Sürekli toz ve çamur ile yaşamak ise bir çaresizliğin, hatta geri kalmışlığın alameti oluyor. Bundan kurtulmanın yolu, önce, toz ve çamurun önemli bir derdimiz olduğunun bilincine varmakla başlayacak…
Hoşça kalın…
22 MAYIS – TOKAT GAZETESİ
