EĞİTİMDE ASIL MESELE (1)
“En ciddi, en önemli konuları bile sulandırmakta maşallah üstümüze yok” diye söylendiğimiz olur.
Doğru… Eğitim gibi çok çok önemli bir meseleyi de 3-5 oy uğruna bir demogoji ve şov konusu haline getirmekte günlerdir yarışmadık mı? Halen de bu yarış sürmekte değil mi? Bir kısım halk olarak da sokaklara, dökülüp hır-gır çıkartmadık mı? Halen de ısmarlama tepkiler sürmüyor mu?
T.B.M.M’nin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda günlerden beri ve şimdi de Genel Kurul’unda seyrettiğimiz insan manzaraları insanın içini karartan bir tablo olmuştur.
Dün ak dediğine bugün kara diyen, konunun özünden uzak, gelecek seçimi hesaplayan, halkı sersem ve enayi yerine koyan, itişip kakışan, içten pazarlık, ucuz kahramanların tablosu…
Bir defa, evvelemirde 8 yıllık kesintisiz temel eğitim, 1970’li yıllardan beri bilmem kaç defa toplanmış olan Milli Eğitim Yüksek Şürası’nca karara bağlanmış bir projedir. En son, 28 ŞUBAT 1997 tarihli M.G.K. toplantısında, Kurul’un asker kanadıyla birlikte, o zamanki Hükümetin Başbakanı Erbakan ve ortağı Çiller’in altını imzaladıkları bir karardır.
Kaldı ki, ilköğretim projesi yıllardır uygulamaya geçilmesinden dolayı, adı ilkokul değil, ilköğretim veya yatılı ilköğretim okulları olan 8 yıllık kesintisiz eğitim veren binlerce okul var bugün bu ülkede. Mesela Tokat Vilayetinde 78 tane var.
İster (5+3), ister kesintisiz 8 yıl olsun, zorunlu temel eğitimden maksat, çocuklarımızın eğitim süresini 3 yıl daha uzatmaktır. Bugünkü istatistiklere göre ülkemizde erkek çocukların %35’i, kız çocukların ise %52’si, ilkokuldan sonra okumuyor, yani ortaokullara gitmiyor; aileleri daha fazla okutmuyor veyahut okutamıyor. Bu sonuç, ülkemizin acı bir gerçeği olduğuna göre; temel eğitimin 8 yıl zorunlu olmasında herkes müttefik. Kavga, bundan dolayı çıkmıyor; İmam-Hatip ortaokulları, Çıraklık okulları, okullarda din eğitimi verilip verilmemesi gibi konulardan dolayı çıkıyor.
Kopartılan şamata ve yaygara arasında, asıl üzerinde durulması gereken eğitim sorunlarımız ise güme gidiyormuş, kimin umurunda?!.
Bu konuya yarın devam etmek üzere hoşça kalın…
16 AĞUSTOS – TOKAT GAZETESİ