By HABERLERDEN ESİNTİLER
“Bir radyo Devlet Bakanı Metin Gürdere’yi Vakıflara baskın yapmakla suçladı.”
Sanıyoruz baskın işi güvenlik ve asayişle ilgilidir ve İçişleri Bakanlığını ilgilendirir. Metin Gürdere olsa olsa, Refahyol Hükümeti zamanında, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden yürütülen otomobilleri aramak ve bulmak için baskın yapar.
“YDP Genel Başkanı Hasan Celal Güzel, “Erbakan şu an mazlum ve mağdurdur. Ancak tedbirsizliği vardır.” dedi.”
Eğer bu ülkede, 158 kilo altına, Mercedes marka son model arabalara, İsviçre’de malikânelere sahip olmak, mazlum ve mağdur rolü oynayanlara yetmiyor ve bir de üstelik birileri çıkıp onların avukatlığına soyunursa; onlara dönüp “İnsafınız kurusun, Firavunlara taş mı çıkartmak istiyorsunuz?” diye sorasımız geliyor.
DTP Genel Başkanı Hüsümettin Cindoruk, parti olarak iktidara geldikten sonra, devletteki tahribatı daha yakından gördüklerini ifade ederek şunları söyledi: “Bir Bankaya bakıyorsunuz. 250 trilyon lira belli bir müteahhit grubuna gitmiş. 10 milyarlık, 20 milyarlık hatta 100 milyarlık evler yapılmış. 100 milyarlık ev yaptıran devlet olur mu? 7 aylık bir başbakanın 6 milyon dolarlık bir serveti ortaya çıktı. Bunu 7 ayda yaptık, dedi.”
Bu sözleriyle Cindoruk, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’i kastediyor. Ve durum şimdi daha iyi anlaşılıyor: Refahyol Hükümetinin düşmesinden sonra Çiller, Erbakan ve yandaşlarının her işi bırakıp “Din elden gidiyor!”, “Okuluma ve Kitabıma Dokunma!” gibi sloganlarla ortalığı velveleye verip, milletin dikkatini niçin hep ahiret işlerine çektikleri…
“Başbakan bakan olabilirsiniz, bu zor değil. Verilen oylarla bunları olabilirsiniz. Ama siyasette namuslu olmak zordur. Bunu başarmak gerekir.”
Olmayacak duaya amin demeyelim.
Hoşça kalın…
20 AĞUSTOS – TOKAT GAZETESİ
