By RESMİ ARABA SALTANATI
Yeni Hükümet bir yandan, Vakıfbank ve Emlakbank paralarıyla alınıp birilerinin altına çekilmiş lüks arabaların izleri peşine düşerken, öbür yandan 30 yeni lüks Mercedes alımı için düşünüyor.
Son birkaç yıl içinde Başbakanların veya onların emrindeki Başbakanlık Müsteşarlarının doğrudan talimatlarıyla Vakıfbank parasıyla alınmış 76, Emlakbank parasıyla alınmış 56 araba, şu an nerede, kimlerin altında olduğu bilinmiyor. Bu iki banka da Devlet’in bankası, para Milletin parası. İşin bu tarafı belli. Ama her biri 15-20 milyar değerindeki arabalar, kimlerin keyfine tahsis edilmiş, belki de zimmetine geçmiş belli değil. Böyle şey olur mu? Bu ne biçim zihniyettir?
Eğer bu zihniyetin adını koymak gerekirse şu denebilir: Milletin sırtından saltanat sürmek!
Vatandaş, yeni Hükümet’ten, saltanatçı zihniyetle mücadele etmesini beklerken ne görüyoruz?
Devlet Bakanı Güneş Taner, Bakan ve üst düzey bürokratların emirlerine her biri 400 bin mark (36 Milyar lira) değerinde lüks Mercedes’in zırhlı modellerinin alınması içen yeni teklif hazırlamış.
Önce, yine Emlakbank’ın parasıyla 8 araba alımına karar verildiğinde, Basın’da açılan karşı yayın etkisiyle Başbakan Mesut Yılmaz “lüks Mercedes” lerin alımını durdurmuşsa da, Güneş Taner bu konuda Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit’i ikna etmeye uğraşıyormuş. Hazretin gerekçesine bakın: “Risk alan bürokratların bu lükse hakları vardır.” Sayın Taner kusura bakmasın; gerekçesi kafamıza hiç yatmadı!.
Aslını ararsanız bizim ülkede resmi araba saltanatı öteden beri var. Ülkemizde binlerce resmi makam arabası için, her yıl bütçeden trilyonlarca lira ayrılıyor. Bunların akaryakıt gideri, şoför ücretleri ve bakım-onarım masrafları için.
Bütün bu resmi binek otomobilleri, gerçekten zaruri hizmetler için mi kullanılıyor? Ne kadarı hizmet için lazım, ne kadar keyif için, belli değil. Bir de bunların zaman zaman keyfi kullanımlarına şahit olmaktayız. Bakıyorsunuz, çarşı da pazarda veya tatil günü piknik yerlerinde resmi plakalı otomobiller… Hiçbir resmi araba özel işlerde kullanılamaz. Esasen kanunlarımız buna müsaade etmez.
Bunun bir istisnası vardır. O da, Valilere tahsis edilen makam arabalarıdır. Bir Vali’nin emrine verilmiş olan resmi makam arabası, aynı zamanda onun özel arabası gibi sayılır. Ayrıca Müsteşar, Bakan, Başbakan ve tabii ki Cumhurbaşkanı makam otoları için de bir kısıtlama yoktur. Kanun onlara bu hakkı tanımakla beraber, onlar da bu hakkı istismar etmemeye dikkat ederler.
Ülkemizdeki resmi araba saltanatına artık bir “DUR!” demenin zamanı gelmiştir.
Hoşça kalın…
9 EYLÜL – TOKAT GAZETESİ
