HABERLERDEN ESİNTİLER
Dünyanın en büyük ikinci otomotiv şirketi Ford Motor Company, Türkiye’de yatırım yapmaktan memnun. Şirketin Başkan Yardımcısı Wayne Booker, “Türkiye’deki siyasi çalkantılar bizi etkilemiyor. Önemli olan ekonomik istikrar” dedi.
Bizdeki iç siyasetin bir bardak suda fırtına kopartmak olduğunu, yabancılar da anlamış olacak ki, böyle konuşmuşlar. Bizde siyaset denince particilik akla geliyor, başka bir deyişle siyasi partilerin partizanca davranışları ve post kavgaları..
İçerideki bunca siyasi karmaşaya, dış ilişkilerde bize yönelen baskı ve tehditlere anarşi ve teröre rağmen, ekonomik ibreler hala artış gösteriyor, uluslararası şirketler de ülkemizde yatırım yapıyorsa, bu sonuca “TÜRK MUCİZESİ” dense fazla abartılı olmaz.
Bu demektir ki, bir de içeride siyasi istikrarı sağlar, yapısal reformları yapar, anarşi ve terörü bitirirsek 21. yüzyıl gerçekten “TÜRK ASRI” olacak.
Birlik ruhu ile başaracağımıza inanırsak niçin olmasın?
Bazı görüşlere göre, genişleme perspektifini belirlemek için toplanan Lüksemburg Zirvesi, AVRUPA BİRLİĞİ’nin bir ‘Hristiyan Kulübü olduğunu dünyaya ilan etti.’
Eğer bu görüşler doğru ise; TÜRKİYE laik bir ülke olduğu halde, ‘Sen Müslümansın’ diye feda edilmişse, hem yeni bir ‘ayrımcılık çağı’ başlatılmış olur, hem de AB’nin kuruluş ilkelerine ters düşülmüş olur.
Oysa ki 20. yüzyılın en parlak düşünürlerinden Fransız Derrida, bundan birkaç ay önce İstanbul’da verdiği konferansta, Avrupa medeniyetinin, Hıristiyan, Musevi ve Müslüman kültürlerinden oluştuğunu söylüyordu.
Her ne ise ne AB’nin çok ince hesaplar yaptığı kesin. Mühim olan TÜRKİYE’nin dünya standartlarını yakalaması ve yeni bir misyonu üstlenebilmesidir. Görün o zaman, bize karşı mağdur ve şımarık Avrupa nasıl hizaya geliyor.
Hoşça kalın….
20 ARALIK – TOKAT GAZETESİ