KISSADAN HİSSELER
CENNETE RUHSAT
Ali bin Ebu Talip ve sevgili Peygamber, aynı yerde otururken beraber, Peygamber efendimiz, Allah’ın arslanına şöyle buyurdu:
“- Ya Ali, müjde var sana. Cenab-ı Hak, Rıd’a mahşerde buyurur ki: “Cennete girmek geldiğinde sana halk, Ali izin vermesi, gelen o kişileri Cennetin kapısından al sakın içeri.”
Ebu Bekir bu müjdeyi işitince doğruca Ali’ye gitti:
– Ya Ali, ahirette Cennete girmem için verir misin?”
Ali dedi ki; (Resullullah o müjde haberini bana verince şunu da eklemişti; “Ya Ali dinle beni, müminlerin Cennete gidebilmesi için, Ebu Bekir’e danışıp sormadan izin verme.” Bu yüzden ya Ebru Bekir, o gün geldiği zaman, ruhsat vermem kimseye, senden izin almadan.)
Kıssadan Hisse
Belli ki şefaat makamında Hz. Muhammed; ruhsal makamında ise Hz. Ali ve Hz. Ebu Bekir bulunuyorlar. Hatta Hz. Muhammed işi bir bakıma Ali ile Ebu Bekir’e havale etmiş. Cennete girme işini onlar bağlayacak. Hal böyleyken, günümüzde birtakım sözde şeyh, seyyid ve halifelerin peşine takılıp gidenler, hele hele siyaseten Cennete bilet kesenlere inanan veya inanmış görünen şakşakçılar, yarın mahşerde Ali ile Ebu Bekir nasıl atlatacaklar, bayağı merak etmeyiz…. Bu bir.
İkincisi; kendilerine hiçbir ruhsat verilmediği halde, halkın safiyane inançlarını saptırıp Cennet’e bilet kesmeyi meslek edinmiş kimseler, o şeyh, seyyid ve siyasi halifeler, acaba oradaki gerçek halifelere ne cevap verecekler? Kendi, kendilerine bilet kesemeyeceklerine göre? Biletleri ne tarafa kesilecek? Doğrusu çok merak ediyoruz, onların namı hesabına…
Hoşça kalın…
1 OCAK – TOKAT GAZETESİ