KISSADAN HİSSELER
CANLI AYI
Temel köyde köylülerle oturuyordu. Söz avcılıktan açıldı. Temel:
-‘Ula ha burasi issuz bir yerdur. Yabani hayvan da çoktur. Ne yaparsunuz? Köylüler:
-‘Hee doğru deyisun. Bir ayu başumuza bela oldi. Sen de eski avcisun. Şunun işini bitur.
Erkekliğe leke sürmeyen Temel:
-‘Ne demek eski avcisun. O benum işimdur…’
Tüfeği aldığı gibi ormana dalar…
Bir saat sonra bizim Temel’i avazı çıktığı kadar bağırarak köye doğru gelirken gören köylü:
-‘Ula ne oldi, ne bağuriysun?’
Ayının kovaladığı Temel:
-‘Görmiyimusunuz ayıyi canlı getiriyirum!’
Kıssadan Hisse
Bizim de başımız bazı canavarlarla belada. Enflasyon canavarı, trafik canavarı gibi. Ve bizi bu canavarlardan kurtarmak için öne atılan bir takım kahramanlar var. Türlü türlü dil döküp yetki alıyorlar.
Bu yetkiyi alma yarışında birbirleriyle de kıyasıya kavga ediyorlar.
Peki, buyurun kurtarın diyoruz.
Sonunda ne oluyor?
O canavarlar gitgide daha palazlanmış olarak karşımıza çıkıyor?
Demek ki eski avcı olmak, eski usulleri kullanmak yetmiyor.
Ve işin garibi canavarların önüne kattığı avcılar, aynı rolü tekrar, tekrar oynamaktan da hiç usanmıyorlar…
Hoşça kalın…
17 ŞUBAT – TOKAT GAZETESİ