BİR KAZANIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
“Erzincan Valisi Recep YAZICIOĞLU, trafik kazası geçirdi. Makam otosunun bir kamyonla çarpışmasıyla olan kazada Vali YAZICIOĞLU ve Koruması hafif yaralanırken şoförü kurtarılamadı.”
Henüz kazanın oluş biçimi tam aydınlanmış olmasa da, Ülkemizdeki trafik anarşisinin kimseye ayrıcalık tanımadığı ortada.
Kaza sebebi her ne olursa olsun, olayın bir ucunda yine bir kamyon var.
Buna da şaşmamak lazım. Çünkü burası Kamyoncular Cumhuriyeti!
Karayollarımızda onbinlerce kamyon ve tanker seyir halinde. Bunlara günün birinde çarpmamak için özel bir yeteneğiniz veya olağanüstü güçleriniz olmalı…
Çünkü, demiryolculuğun kasten yıllarca ihmal edildiği bir ülkede daha farklı bir sonuç çıkmazdı… Bir de üstelik, kanunların ve kuralların uygulamasında ciddi bir tutum yok ise…
Çoğu ihmalcilik ve ciddiyetsizlik sonucu olan kazalar, sanki bir kaçınılmaz kader gibi algılanmakta ise…
Kazasız-belasız bir yolculuk veya taşımacılık ancak yüksek bir şansla mümkün olabilirdi; Yüksek şansın geçerli olduğu alanın sadece piyango, toto ve lotoya münhasır bulunduğunu hatırlamak şartıyla…
Vali YAZICIOĞLU’nun uğradığı kaza da karayollarımızda her gün onlarca (bazen daha da çok) kazadan biri. Kazanın ertesi günü ATV kanalının kendisiyle yaptığı kısa tele röportajda YAZICIOĞLU, yolların durumuyla ilgili bir de kritik yaptı. Tabii ki, bundan sonraki günlerde kaza ile ilgili olan geniş yorumlar yapacaktır.
Karayollarındaki kazalarda Ülkemiz, maalesef dünya rekorlarını elinde tutmaktadır. Kazaların oluş sebepleri; YOL-SÜRÜCÜ-ARAÇ VE SAİR faktörlerden olmak üzere 4 kısımda toplanıyor. Bütün bu faktörler birbirini etkiler ve tamamlar özellik gösterir. Mesela ‘SAİR veya DİĞER’ başlığı altında trafik yasalarımızı ve bunları uygulamakla yükümlü mercileri görevlileri ve uygulama biçimlerini de mercek altına koymak lazım.
Karayolları bu yükü artık çekemiyor. Batı ve Orta Avrupa ülkelerinin tümünde bulunan kamyondan daha fazla sayıda kamyon bizim karayollarında seyrediyor. Bizde bir de petrol taşıyan tankerler ve TIR kamyonları ve şehirlerarası yolcu otobüsleri var ki bunların sayıları da Avrupa’ya kıyasen astronomiktir.
Sürücü hataları ise ayyuka çıkmakta, bunca felaket olmakta, yine de herkes bildiğini okumaktadır. Bunda bir gariplik yok mu? Bunu da enine boyuna, sosyolojik, psikolojik ve ekonomik boyutlarıyla masaya yatırmak lazım.
Hoşça kalın…
22 ŞUBAT – TOKAT GAZETESİ