HABERLERDEN ESİNTİLER
“CHP Genel Başkanı Deniz BAYKAL, partisinin ADANA – Seyhan, KIRŞEHİR ve ANKARA – Yenimahalle kongrelerinde çıkan hizip kavgaları, havada uçuşan sandalyeler ve yumruklanan milletvekili manzaraları hakkında bir yorum yaparak; bu olayları CHP’deki yükselişe bağladı.”
Bir siyasi partinin yükselişe geçmesi ne anlama gelir? O partinin muhtemel oy oranı artıyor, kamuoyunda ilgi ve itibar grafiği yükseliyor demektir.
Peki, böyle bir durum, hırçın kavgalara niçin sebep olsun? Bilakis daha mutlu bir havanın esmesi beklenirdi.
Deniz Baykal, acaba şunu mu demek istiyordu da, öyle bir ifade kullanmaya mecbur kaldı?
‘Önümüzdeki bir seçimde DSP ile birleşme veya ittifak halinde iktidara gelmemiz büyük olasılıktır. Partideki yönetim kadrosu ve milletvekili adayları üzerinde bir revizyon yapmamız gerekir. Eskiler, yeni isimlerin önünü tıkamasın….’
‘Hükümet ortakları aynı fikirde: KRİZ BİTTİ. Başbakan Yardımcısı ECEVİT, Hükümet ile ordu arasında görüş ayrılığı olmadığını söyledi. Milli Savunma Bakanı SEZGİN de ‘ortada muhtıra diye bir şey yok, yanlış anlaşılma var’ dedi”.
Evet, şimdi buna ne denir? Haydi ‘muhtıra’ yok ama, ‘tebliğ de mi yok? Hani muhtıra öncesi uyarı ile bildiri karışımı bile tebliğ?
Görüş ayrılığı yokmuş, üstelik yanlış anlaşılma varmış.
Ne diyelim inşallah öyledir.
Ama sanmıyoruz. Komutanların başka bir deyimle askerlerin siyasi rant veya gelecek seçimi kurtarmak gibi hesapları olmadığına göre, boşu boşuna niçin gerilim veya bunalım yaratsınlar?
Askerlerin öyle “darbe” filan gibi gizli niyetleri de yok. Onlar, bu bağlamda yanlış anlamaktansa yanlış anlaşılmayı bile tercih ederler. Yine onlar, olayları yanlış değerlendirmeyecek düzeyde bir dikkat ve titizliğe de sahiptirler.
Yanlış anlaşılmasın da..
Hoşça kalın…
27 MART – TOKAT GAZETESİ