İRTİCA (5)

İRTİCA (5)

İRTİCA (5)

Tarihimize “31 MART VAKASI” adıyla geçen olay, gerçekten Osmanlılık adına, medeniyet ve insanlık adına ve nihayet din adına utanılacak, korkunç bir irtica hareketidir. Olaya tarihi perspektif açısından baktığımızda bunu bugün daha iyi anlıyoruz.
‘Tarih’ okumak da hikâye okumaya benzemez. Okumasını bilenler için ihtiyar TARİH, en iyi öğretmendir. Neler olmuştu 31 MART günü (Milhadi tarihle 13 NİSAN 1909) İSTANBUL’da?
O günün bir de öncesi vardı. Bu hususta İkinci Meşrutiyet’in ilan edildiği 24 Temmuz 1908 tarihine kadar gitmek gerekirse de en azından 31 MART öncesi iki aylık bir süreye bakmak lazım. Bakınca ne görüyoruz? Meşrutiyete, Hürriyetçi ve eşitlikçi düşüncelere, reformcu akımlara karşı şiddetli bir kampanya… Bu kampanya içinde bazı dernek ve tarikatlar, bazı siyasi partiler ve bir kısım gazeteler yerlerini almışlar.
Orduya karışan asker elbiseli bir takım kimseler ve Medreseliler menfi propaganda faaliyeti sürdürüyor; “Mektepli subaylarla Hükümet ileri gelenlerinin kâfir olduklarını, dini, Kur’anı ortadan kaldıracakları” telkin ediyorlar. Sonuçta bu türden propagandaların etkisi altında kalan Taşkışla’daki Avcı Taburları, 12 Nisan 1909 günü gece yarısına doğru harekete geçerek subaylarını tutuklayıp hapsettiler. Nihayet 31 Mart 1909 günü sabahı, İstanbul halkı tüfek sesleriyle uyandı. Hamdi Çavuş, Kamacı Ustası Arif ve Bölük Emini Mehmet adlı üç kişinin emrinde bulunan asker, kendilerine katılan veya merak saikiyle peşlerine düşen sivil gruplarla birlikte Sultanahmet Meydanı’nda toplanarak “şeriatı kurtarmak üzere” herkesi kendileriyle birleşmeye davet ettiler.
İsyancılardan biri heyet MECLİS’e giderek “Şeriat isteriz!” sözünü tekrarladılar ve istediklerini dört madde halinde sıraladılar. İsteklileri kabul edilmeyince MECLİS Başkanı Ahmet Rıza Bey zannettikleri Adliye Nazırı Nazım Paşa’yı ve ittihatçıların fikirlerini yayan TANİN Gazetesi başyazarı Hüseyin Cahit zannettikleri Lazkiye Mebusu Şekip Arslan’ı öldürdüler. Harbiye Nezareti sarıldı. Bir kısım mektepli subaylar da şehid edildiler.
Bütün bu acı ve korku veren gelişmeler üzerine, taşıdığı sorumluluğun altında ezilen Abdülhamid, isyancıları yatıştırmak için tebliğ ve bir hattı hümayun yayınladı; hem şeraite, hem de Meşrutiyete uyulacağını açıkladı;
31 MART iritca hareketinin gayesi ve hedefi ne idi, olay nasıl bastırıldı?
Devam edecek. Hoşça kalın…

2 NİSAN – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir