By ZORUNLU GÖREVLER
“TOKAT’ın Karşıyaka semtinde bir çocuğu ısıran köpek bulunamadı.”
“İzmir’de 5 kişiyi ısıran köpek, nefes kesen takip sonunda öldürüldü. Köpeğin daha önce de 3 kişiyi ısırdığı belirlendi. 5 yaralı, Kuduz Merkezi’nde tedavi görüyor.”
TOKAT’ta şu ana resmen açığa çıkmış bir kuduz olayı yok. ‘Kuduz olayı var’ denebilmesi için, insanı ısırmış olan hayvanın belirli bir süre (12 gün) gözlem altında tutulması ve bu sürenin sonunda o hayvanın kudurma belirtilerini göstermesi gereklidir. Isırılmış insana demek kuduz açısı yapılır. 12 gün içinde kaç doz aşı yapılacaksa yapılır; ancak hayvan kuduz değilse 12. gün den sonraki aşılar iptal edilir.
Tokat’ta bir kuduz olayı yok ama, bu tür bir olaya yol açabilecek ortam var. Var, çünkü bir sürü başıboş köpek şehrimiz sokaklarında cirit atıyor. Çocuklarımız da sokak aralarında bu köpeklerle oynuyor. İşte bu köpeklerden birisi, bundan 15 gün önce 5 yaşındaki bir kız çocuğunu diz altından ısırdı ve kaçtı.
Köpeğin ısırdığı çocuk, korktuğundan olacak ki, bu olayı hemen ailesine söylemedi, bir gün sonra söyledi. Ailesi de, her nedense olayı önce önemsememiş ve ancak üçüncü gün çocuğu Devlet Hastanesine götürmüştür. Hastane acil servisinde çocuğa kuduz aşısı yapılmıştır. Bundan sonraki 5 doz aşının her biri için 10 milyon lira alınacağı da çocuğun ailesine bildirilmiştir. Ailenin bu parayı ödeme gücü yoktur. Hastane yönetimine durum arzedilmişse de, cevaben ya paranın bulunması, ya da ‘yeşil kart’ çıkartılması gerektiği bildirilmiştir. Bir ‘yeşil kart’ın çıkartılması en erken 10 gün süreceğinden çocuğun ailesi korku ve telaş içinde sağa-sola başvurmuş ve sonuçta Hastane yönetimi ikna edilerek, çocuğun aşıları düzenlice yapılmıştır.
Bu olay irdelendiğinde birkaç noktadan önemli sonuçlar çıkartmak mümkündür. Olayın sağlık yönünde sağlık kurum ve kuruluşları duruyor. Bundan da önce vatandaşın kendi sorumluluğu geliyor. Şöyle ki;
Kuduz, aşısından başka tedavisi olmayan, zamanında ve düzenlice aşı yapılmazsa sonu mutlaka ölüm olan çok tehlikeli bir hastalıktır.
Her türlü hayvan ısırma olaylarının derhâl Belediye Zabıtasına ve Polise bildirilmesi ertelenmez bir vatandaşlık görevi ve yasal bir zorunluktur.
Başvuru halinde veya ihbar durumunda ilgili kişiye derhal kuduz aşısı yapılması ve (6) doz aşının tamamlanması, ilgili sağlık kuruluşunun asla savsaklamayacağı bir görevidir. (Kuduz aşısının ithal malı ve pahalı olması veya hastanın aşı bedelini ödemeyeceği kaygısı, görev savsaklama mazereti olamaz.)
Kuduz aşısı, ilgili sağlık kuruluşlarında her zaman yeterli miktarda hazır bulunmalıdır.
İthal aşı kalitesinde veya aynı patent altın da yerli üretimin sağlanması için gereği düşünülmelidir.
Meselenin Belediye cephesine baktığımızda çıkan sonuç bellidir: Başıboş dolaşan köpekleri ve kedileri kontrol etmek ve bunları zararsız kılmak Belediyelerin görevidir. Bu konuda hayvanseverler de harekete geçebilir. Vaktiyle sahipsiz köpek ve kediler için ecdat vakıf kurup onları koruma altına almış. Bu tür vakıflar günümüzde olmasa da, buna benzer bazı girişimler yapılmaktadır.
Bunda esas görev Belediyelere düşüyor. Dolayısıyla eminiz, TOKAT BELEDİYESİ de üzerine düşen görevi yapacaktır.
Hoşça kalın…
22 MAYIS TOKAT GAZETESİ
