By SANIK SANDALYESİNDE BİR GÜNAH KEÇİSİ (5)
Fransız İş adamı Dominique Bellot, ‘sözde ermeni soykırımı’na ilişkin kararı politik saçmalık olarak değerlendirmekle yetinmiyor, Fransız politikacıları geleceğe yatırım yapmak yerine geçmişin karanlıklarında gezmekle suçluyordu.
Yılda 8 milyar dolarlık cirosu olan bir şirketin genel müdürü olan Dominique Bellot başka neler diyordu: “Bu kararla beraber yapılan boykot çağrılarının gerçekleşeceğine inanmıyorum. Zira siyasetçiler laf ebeliği yaparken, iş dünyası hareket halinde projeler üretiyor, geleceğe yatırım yapıyor. Fransa’da karara karşı lobi faaliyeti yapıyoruz. Çünkü hem Fransız, hem de Türk firmaları ileriye bakmayı öğrendi.”
Aslında dünyada herkes ileriye bakmak eğilimindedir. Bugün, uzaya da açılarak daha güzel bir hayatı düşleyen insanlık böylesine ilerici bir çağın içine, “bilgi çağı”na girmişken, bir takım dar görüşlü siyasi grupların kendi ülkelerini de bağlayan gerici söylemleri gündeme sokmaları düşündürücü bir çelişkidir. Bu tür söylem ve tutumlar ilk defa olmadığı gibi, dünyada devletlerin üstesinden gelemediği uluslararası birçok sorun, yer yer bölgesel çatışmalara ve örgütlü terör eylemlerine de yol açan bir bunalım oluşturmaktadır.
Bilgi çağına girilmesine rağmen, dünyadaki evrensel nitelikli politik ve ekonomik bunalım ortamında Türkiye’nin özel bir konumu olduğunu da yaşayarak görmekteyiz. Örneğin bir takım siyasi çevrelerin girişimleriyle bazı ülkeler, Türkiye’yi bir “Günah Keçisi” yapmak gibi bir günaha girmektedirler.
“Günah Keçisi” ne demektir? Nerden geliyor bu deyim?
Vaktiyle Musevi din adamları, yıl sonlarında cemaatlerini bir meydanda toplar, ‘Günah Keçisi Töreni’ yaparlarmış. Bu törende ortaya getirilen bir keçiye okuyup üfleyen din adamları topluluğa dönüp ‘sizin bir yıllık günahınızı bu keçiye yükledik, yeni yıla arınmış olarak giriyorsunuz’ diyerek keçiyi çöle salarlarmış. Şimdi bu saçma töreni hala yapan Museviler var mı bilmiyoruz ama, görüyoruz ki Türkiye’yi günah keçisi yaparak kendi günahlarından kurtulmak isteyen, daha doğrusu bu gibi düzmece şeyleri paravana yaparak gizli işler çevirenler var.
Devamı yarın. Hoşça kalın…
10 HAZİRAN TOKAT GAZETESİ
