SEÇİM, AMA NASIL? (1)

SEÇİM, AMA NASIL? (1)

SEÇİM, AMA NASIL? (1)

SEÇİM, demokrasinin vazgeçilmez önkoşuludur. Genellikle toplu bir iradenin, birden çok aday arasında bir tercih yapmasıdır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de seçim denilince ilk akla gelen siyasi nitelikte parlamento ve mahalli idareler seçimleridir.
Demokratik toplumlarda derneklerin, sendikaların, siyasi partilerin, meslek kuruluşlarının yöneticileri kendi üyeleri arasında seçilmeleri de bir nevi seçimdir. Yüksek mahkemelerin üyeleri değişik yetkili kurullar ve Cumhurbaşkanı tarafından; Üniversite rektörleri ve YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu) üyeleri de üniversitelerin gösterdiği adaylar arasından yine Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
Demek ki T.C. Anayasasına göre Cumhurbaşkanı da seçime benzer bir tercih yapabiliyor ve bu işleme de ‘seçim’ deniyor.
Genel anlamdaki SEÇİM, son günlerde, hatta son haftalarda yine TÜRKİYE gündeminde öne çıkmıştır. Oysaki bugünkü 55. Hükümet henüz bir yılını bile doldurmadı. ‘ANASOL-D’ diye nitelenen dışardan CHP’nin desteğiyle ayakta durabilen 55. Hükümetten önceki ‘REFAHYOL’ ve ‘ANAYOL’ adlarıyla anılan Hükümetlerin ömürleri de biri 5 ay, öbürü 10 ay ancak sürebilmişti.
Başbakan Mesut YILMAZ ile CHP Lideri Deniz BAYKAL arasında varılan uzlaşmaya göre, ANASOL-D Hükümeti 1998 yılı sonunda çekilecek, yerine tarafsız bir Başbakan başkanlığında bir “Seçim Hükümeti” kurulacaktır.1999 yılı başında kurulacak bu seçim hükümeti seçimle ilgili son hazırlıkları tamamlamak suretiyle 18 NİSAN 1999’da genel seçimleri (Milletvekili ve Mahalli İdareler seçimleri birlikte) yaptıracaktır.
Seçimsiz demokrasi olmaz. Tıpkı parlamentosu, muhalefetsiz, hür basınsız, vatandaşların hukuk çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerini kullanmaksızın da olamayacağı gibi. Seçim yapmak iyi de, herşeyin çaresi sihirli bir anahtar mı? Elbette değil. Olmadığı da her seçimin ardından başlayan yeni yeni tartışmaların başlamasından bellidir.
Türkiye olarak, yıllar yılı süregelen, bir hayli ağır ve müzmin sorunları olan bir ülkeyiz. ‘Siyasi istikrarsızlık’ bu sorunlardan önemli bir tanesidir. Ortalama ömrü 1 yılı bulmayan hükümetlerle siyasi istikrar sağlanabilir mi?
Bugün Türkiye’nin yaşayan en tecrübeli siyaset ve devlet adamı olan Cumhurbaşkanı Süleyman DEMİREL, konuşmalarında sık sık siyasi istikrarsızlığa değinmekte ve sorun çözüm olabilecek tartışmaların yapılmasını istemektedir. Cumhurbaşkanı oluşundan itibaren geçen 5 yıl içinde 6 hükümete görev vermek zorunda kaldığını yakınarak söylemektedir. Cumhurbaşkanı DEMİREL, ‘Başkanlık sistemi’ ve ‘Dar bölge ve iki turlu seçim’ gibi bazı köklü değişimlerden yana olan tavrını da belli etmektedir.
Devam edecek. Hoşça kalın…

16 HAZİRAN TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir