SEÇİM, AMA NASIL? (2)
Cumhurbaşkanı DEMİREL’in tartışmaya açtığı ‘sistem’ konusu, ondan önce 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut ÖZAL tarafından ‘TÜRKİYE, Başkanlık sistemine geçsin mi?’ şeklinde bir arayışa yöneltilmişti. Daha sonra da konu küllenmiş; ne zaman ki 24 ARALIK 1995’de Milletvekili genel seçimleri yapılmış, seçim sonucunda meclis’e parçalanmış bir siyasi tablo yansımış ve geçen 3 yılda 3 hükümet kurulmuştu… İşte o zaman konu tekrar gündeme çıkmıştır.
Kamuoyunda bir süre dalgalanan konu ‘sistem tıkandı’ şeklinde bir genel yargıya bürünmüştür. Tıkanan sistemi açabilecek formül olarak da, Türkiye’de siyaset üzerine objektif yorum yapabilen uzmanların aşağı-yukarı birleştikleri bir fikir öne çıkıyordu.
Öne çıkan düşüncenin esası şudur: “Türkiye ‘yarı başkanlık’ sistemine geçmeli, ancak buna geçerken seçim sistemi reforma tamamlayıcı bir unsur olmalıydı.”
A.B.D.’nde olduğu gibi bir tam başkanlık sistemi, TÜRKİYE için uygun bir model olamazdı. Zaten ‘tam başkanlık’ Amerika’ya özgü bir sistemdi, dünyada başka bir örneği de yoktu. A.B.D.’nin eyaletler halinde yönetilen dünyanın en gelişmiş süper devleti olduğunu düşünürsek, oradaki modeli aynen almanın pek de gerçekçi olmayacağını onaylamak mümkündür.
“Yarı Başkanlık sistemi” ni ise, başarıyla uygulayan ülkeler vardı. Yarı başkanlık sisteminin en belirgin yönü: siyasetin tıkandığı, Meclis’in hükümet krizine çözüm üretemediği noktada, Cumhurbaşkanının Meclis’i feshetme ve memleketi seçime götürme yetkisidir. Böylece memleket, gereksiz çekişmeler ve kısa ömürlü koalisyon hükümetleriyle istikrarsız bir ortalama sürüklenmekten kurtulmuş olacaktır.
Yarı başkanlık sistemine işlerlik kazandıracak en önemli unsur ise, yapılacak bir “seçim reformu” ile sağlanabilir. Bu konuda, gerek Cumhurbaşkanı DEMİREL, gerekse, siyaset uzmanlarının buluştukları nokta, “Dar bölgeli, iki turlu seçim” sistemi şeklinde belirlemektedir.
İlk etapta yarı başkanlık sistemine geçilemese bile (böyle bir sistem değişimi, öncelikle ANAYASA değişikliğini gerektirir) ‘dar bölgeli, iki turlu seçim’ reformunu, çıkartılacak bir kanunla hayata geçirmek pekâlâ mümkündür.
Devam edecek. Hoşça kalın…
17 HAZİRAN TOKAT GAZETESİ