SEÇİM, AMA NASIL? (6)
Eğer bir ülkede siyasi sistemin sağlıklı işlemediğine, hatta zaman zaman kilitlendiğine, Meclis’in liderlere endeksli olarak çalışabildiğine dair yaygın bir kanı oluşmuşsa, o ülkede sistem tartışmasından daha doğal ne olabilir? Gel gör ki demokratik bir toplumda bu tür tartışmalara asıl kulaklarını açması gerekenler bunları duymazlıktan geliyorsa bunda bir acayiplik var demektir.
Böyle olmasaydı şimdiye kadar birilerinin ortaya çıkıp “haydin bakalım şu sistem konusunda bir referandum yapalım” demez miydi? Hiç olmazsa sistem arayışında resmen bir halk oylaması yapılarak halkın nabzı ölçülmüş olurdu.
“Referandum”, demokrasilerde zaman zaman uygulanan demok-
ratik bir yöntemdir ve oradaki demokrasinin gelişmişliğini gösterir.
Ancak öyle anlaşılıyor ki, bizim muhteremlerin “Sistem ve Seçim” konusunda ne bir referanduma ne de bir yeni kanun ve anayasal değişikliğe gitmeye niyetleri var. Zaten niyetleri olmadığını da verdikleri demeçlerle belli etmişlerdir.
Bizde muhalefete geçen, ‘tam tam’ çalar gibi ‘erken seçim de erken seçim’ diye tutturur. Bizde seçimler olur, aradan bir-iki yıl geçer geçmez, bir seçim teranesidir başlar. “Seçim” kelimesi elbette kulağa hoş gelen bir kelimedir. Milli irade seçimle tecelli edecektir. Seçimsiz bir demokratik rejim düşünülemez. T.C. ANAYASASI’nda “Milletvekili seçimleri 5 yılda bir yapılır” hükmü vardır. Yine Anayasamıza göre, “Seçimler ertelenemez.” Ancak ülke bir savaşa girmişse seçimler Meclis kararıyla 1 yıl ertelenebilir. Savaş bitmemişse, seçimlerin yapılmasına yine imkân görülmezse erteleme işlemi tekrarlanabilir. Mahalli idareler seçimleri de 5 yılda bir yapılır.
Eski anayasamıza göre genel seçimler 4 yılda bir yapılırdı. Yeni Anayasamız (1982 Anayasası) bu süreyi 5 yıla çıkardı. Ancak 1983’den beri yapılan Milletvekili seçimlerinde yeni hüküm işlemedi. Seçimler eskiden olduğu gibi yine 4 yılda bir yapıldı. 5 yıllık süreleri tamamlamadan, hep erken seçim yaptık. Şimdiki gidiş de aynı şekilde olacak. Seçimler söylendiği gibi 18 Nisan 1999 tarihinde yapılır ise, bugünkü Meclis değil 5 yıl, 4 yıl bile doldurmadan, 3 yıl 3 ay 24 gün sonra yenilenmiş olacak. ‘Meclis yenilenmiş olacak’ derken milletvekilleri yenilenecek veya değişecek anlamı çıkmasın; çünkü bu kolay kolay değişmez. Biz de eski milletvekillerinin en az yarısı, hatta yandan çoğu tekrar seçilir ve Meclis’e oturur.
Şimdi durup sormak lazım: Anayasamız, ‘seçimler 5 yılda bir yapılır’ dediği halde, niçin bu hükme uymuyorsunuz? Gerçi erken seçim yapmak da Meclis’in yetkisindedir ama, asıl süre 5 yıldır. Bu süreye uyulsa, kurulan hükümetler de 5 yıl işbaşında kalsa fena mı olur?
Devam edecek. Hoşça kalın…
21 HAZİRAN TOKAT GAZETESİ