DEMOKRASİ VE SİSTEM (10)
Sanırsınız ki, “İslam’a alemi, Müslüman Türk Milleti’nin ayağa kalkmasını bekliyor!” lafı, büyük çoğunluğu diktacı ve sözde şeriatçı rejimler altında geri kalmış ülkelerin Müslüman hakları, -“TÜRKİYE’yi laik ve demokratik rejimiyle modern bir İslam ülkesi görerek, kendilerine el uzatmasını bekliyorlar”-, kabilinden bir anlam yüklemek için söylenmiştir. Ne gezeer? Bir defa o halkların çoğu, zavallı durumlarının bilincinde bile olmadıkları için, dışarıdan Türkiye veya bir başka yabancı ülkeyi ‘kurtarıcı’ olarak göremez. Ayrıca her toplum kendi ülkesinin bağımlısıdır. Hele bir de dikta rejimi altında ise hiç kıpırdayamaz. Daha doğrusu o halklarda henüz, pek öyle ‘demokrasi için mücadele’ yapacak kabiliyet de gözükmüyor. Yani ufukta böyle bir işaret bile yok.
Tayyib o lafı, yukarıda bizim ‘Sanırsınız ki…’ diye başlayan zorlama yorumun tam tersi bir anlam taşıması niyetiyle söylemiştir. Nedeni şu: Eğer Tayyib Erdoğan ‘İslam alemi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendisine el uzatmasını bekliyor’ mealinde bir şey deseydi olabilirdi. Oysaki onun niyeti ve kastı bambaşkadır: ‘İslam alemi bekliyor ki, Müslüman Türk Milleti, laik ve demokratik sistemi yıkıp eski Osmanlı gibi bir şeriat düzeni kurarak kendilerine benzesin!?’ Kim bilir belki o İslam alemi Tayyib’e “Halife” olmasını bile teklif etmiştir!.
Söz konusu laftaki asıl niyet ve kastın öyle olduğunun en önemli delili ise, Tayyib’in bu laftan önce söylediği “Ya laik olacaksın, ya Müslüman; hem laik, hem Müslüman, olamazsın!” sözleridir. Bunun anlamı açıktır: ‘laisizmle Müslümanlık birbiriyle asla bağdaşmaz; o halde Müslüman Türk Milleti ayağa kalkıp (ayaklanıp) laik Cumhuriyet’i yıkmalıdır’ İyi mi? Sözde İslam alemi de bizden bunu bekliyormuş! Tayyip Efendi bu yargıya nasıl varmış acaba? Böyle bir yargıya varmak için herhalde en az 500 milyon Müslümanla tek tek veya en az 100 bin tarikat şeyhi ile ayrı ayrı görüşmüş (!) olsa gerek?. Müslüman Türk Milleti, Tayyib ve onun gibilerin kafasına uysa, Allah korusun neler olur, bir düşünün…
Devam edecek. Hoşça kalın…
27 AĞUSTOS TOKAT GAZETESİ