DEMOKRASİ VE SİSTEM (28)
Dizi-yazımızın 27. bölümüne aldığımız ‘Fetvayı Şerife’ dahi tek başına, KURTULUŞ SAVAŞI’nda ne denli zorlu bir mücadele ve nasıl bir ateş çemberinden geçtiğimizi gösteren tarihsel ibret belgesidir. KUVA-YI MİLLİYE, yalnız işgalci dış düşmanlara karşı değil, Fetva-yı Şerife’nin de kışkırttığı yobaz isyanlarını bastırmak için de savaştı.
Bu konuda, Kuva-yı Milliye’nin ikinci adamı İsmet Paşa’nın (İNÖNÜ) değerlendirmesi çok düşündürücüdür: “Milli Mücadelede yobaz ve gericilerden çektiğimizi, hiç kimseden çekmedik. Hiç kimse bize onların çıkarttığı güçlükleri çıkartmadı, kimse ile onlarla uğraştığımız kadar uğraşmadık.”
Bilhassa son yıllarda ülkemizdeki olup bitenlere bakıyoruz da acaba diyoruz. Tarih tekerrür mü ediyor? Cumhuriyetin ve laik hukuk devriminin 75. yıldönümünde, bilgi-bilişim ve iletişim çağında, 21.yüzyılın eşiğinde ve uzayın fethine çıkmış bir çağdaş dünyada, Türkiye’nin hala başörtüsü, türban, takke, cübbe, şalvar, sakal gibi ilkel ve basit konularla uğraşması, birtakım çevrelerin bunların üzerinden siyasi rant ve ticari prim sağlaması, hiç akılla ve irfanla bağdaşır mı? Bu akıl ve irfanla bağdaşmayan, ilim ve hikmete uymayan şeyler, acaba dine de uygun düşer mi?
ATATÜRK’ün akıl ve irfan sahibi TÜRK HALKI ile beraber kurduğu CUMHURİYET’in ne büyük bir devrim ve üstün bir erdem olduğunu 75 yıl sonra ve son zamanlardaki ibret verici olaylara bakarak çok daha iyi anlıyoruz. Cumhuriyetimizin nasıl çetin sınavlardan geçtiğini de çok iyi biliyoruz. Bu çetin sınavlar Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri olageliyor..
Bu sınavlardan çok önemli bir tanesi, “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası” olayıdır. (Kuruluşu 17 KASIM 1924). Cumhuriyetin ilanı ve bunu takip eden bazı köklü değişikliklerden tedirgin olan milletvekilleri tarafından kurulan ilk muhalefet partisidir. Partinin başkanı, Kazım (KARABEKİR) Paşa idi. Kurucularının başlıcaları da şunlardı: Rüştü paşa (Erzurum), Sabit Bey (Erzincan), Rauf bey (İstanbul), Muhtar bey (Trabzon), Halis Turgut (Sivas). Partinin kuruluşu geniş yankılar uyandırdı. Hükûmette değişiklik yapıldı. Daha sonraki gelişmelerden anlaşıldı ki, adının başında ‘Cumhuriyet’, Hem de ‘Terakkiperver Cumhuriyet’ yani ‘İlerici, ilerlemeyi seven’ kelimeleri bulunan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, aslında cumhuriyete ve cumhuriyetin ilanından sonra başlatılan devrimci akıma karşıdır.
Devam edecek. Hoşça kalın…
17 EYLÜL TOKAT GAZETESİ