DEMOKRASİ VE SİSTEM (57)
“TÜRKİYE, Dünyanın kalkınmış on ülkesinden biri olacak.” “TÜRKİYE, 2000’li yıllara hazırlanıyor. ATATÜRK’ün gösterdiği
çağdaş yolda ilerliyor. Okumamış çocuk kalmayacak.”
Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL’in bu sözlerinin özet anlamı şudur:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’ne güvenin.
Sayın Cumhurbaşkanı, HATAY’ın Samandağ ilçesinde ve Antakya-Mustafa Kemal Üniversitesi’nde ayrıca şunları söylüyordu:
“Daha fazla ayrıca tahammülümüz kalmamıştır. Barışçı yolların tümünü denedik ve sabırla bekledik.”
“Türk Devleti, her türlü kötülüğü ortadan kaldıracak güçtedir. Kim bizden toprak talep ederse başını taşa çarpar ve başı dağılır.”
Suriye, hala Hatay ilimizi istiyormuş. Bizde Halep’i istiyoruz, hadi Şam sizin olsun. Yunanistan, İstanbul’a Costantinople diyor, bir gün almayı, İzmir’e çıkma hayalleri güdüyormuş. Bizde batı Trakya’yı, Selanik’i almayı, Oniki Adalar’a çıkmayı düşünüyoruz. Madem öyle, bundan sonra böyle…
“Yurt’ta barış, Dünya’da barış” elbette ilkemizdir ama, her işin de bir tahammül sınırı var.
Türk Milleti, özgürlük ve bağımsızlığını kazanmak, Cumhuriyeti kurmak ve bugünlere ulaşmak için bir ölüm-dirim savaşından sonra, nice çileler çekip nice çetin yollardan geçti.
Türkiye Cumhuriyeti, bölücü teröre, hilafetçi irticaya hadlerini bildirdiği gibi, bunların dış destekçilerine de dersini verecek. Sıra şimdi, çetelere, mafya-siyaset-ticaret çemberine geldi. Çetelere karşı başlatılan operasyonlarda son altı ayda 80’den fazla çete çökertildi, 600 dolayında çete elemanı yakalanıp YARGI’ya teslim edildi.
Başbakan Mesut YILMAZ’ın açıklamasına göre, mafya lideri ÇAKICI ve işadamı EVCİL bağlantılı Yahudi tefeci MALKİ cinayeti, bir kilit olaydır. Bu olayda bir gecede 700 trilyon lira el değiştirmiş. Olaya, TÜRKBANK’tan başka İŞBANKASI’nın adı da karışmış. Çete vurgunları bilhassa 1994-1997 yılları arasında yapılmış. Halen soygunlar araştırılıyor. Başbakan YILMAZ, ‘İşin ucunda kardeşim de, ben de çıksam sonuna kadar gidilecektir’ diyor.
Bir gecede 700 trilyon! Vay anam vay! Bunca para buhar olmuş durumda. Bu sadece yıllar yılı süren soygunun bir parçası. BÜTÇE, yılda 8,5 katrilyon açığı boşuna vermiyor. O parayla memlekete ne yatırımlar yapılmazdı ki. Bugün Devlete 25 yıl çalışmış bir memur emekli olunca, aldığı ikramiye ile başını sokacak bir ev alamıyor. O parayla beşyüz bin memura ve işçiye konut yapılırdı.
Bu ülkede artık çalışan dürüst insanlar, alın teriyle kazanmanın ödülünü görmek istiyor.
Devam edecek. Hoşça kalın…
21 EKİM TOKAT GAZETESİ