By DEMOKRASİ VE SİSTEM (68)
Ağrı’dan çıkan yobaz, ATATÜRK’e CUMHURİYET’e, Laik sisteme, Türkçeye hakaretler yağdırıyor. Kara yobaz, ‘Arapçayı kaldırdı, yeni harfleri getirdi’ diye ATATÜRK’ü lanetliyor. Arapça ile, Arap harfleriyle islam dinini özdeşleştiriyor, Türkçeyi ladini (dinsiz) ilan ediyor. Böylece dillerin dahi dindar ve dinsiz olabileceği gibi deli saçması bir lafı da o yobazın ağzından duymuş olduk.
Yalnız Türk Ulusu’nun ATA’sı olmakla kalmayıp, dünyadaki mazlum ulusların da manevi önderi olmuş ulu bir insana ‘Vay seni hain, seni hain!’ deme cüretini gösterin yobaz, SHOW TV’de Reha Muhtar’ın sorularına cevap verirken, yüzseksen derece çark ederek kendisinin AtATÜRK’e ve CUMHURİYET’e bağlılığından, Cumhuriyet Bayramına en önde katılmaktan dem vurup büyük bir pişkinlikle kıvırtmıştır. Hem sonra kastettiği adam ATATÜRK değil, İngiliz casusu Lawrence imiş! Suçluların telaşı içinde nasıl da utanmadan yalan söylüyor!
Yobazların (münafıkların) ortak bir özelliği var: İkiyüzlülük (riyakarlık), yalancılık ve zoru görünce pişkinlikle kıvırtmak. Bunun da sebebi şudur: Onlar için din, gösteriş yapmak, yada çıkar sağlamak için bir araçtır. Beslendikleri temel kaynak ise dinde aşırılık, taassup ve bağnazlıktır. Din hakkında yalan-yanlış yorumlar yapan taassup ehli, bu sahte yorumları Allah veya Peygamber buyruğu gibi yaymak ister, bulunduğu ortam elverişliyse bunda başarılı da olurlar. Bazı siyasal odaklar da, çıkarları gereği taassup ehlini kullanarak ve onların gerçek din yerine hurafeciliği yayıp halkı uyutmalarına göz yumarak taassubun toplumda kök salmasına yol açarlar. İşte bugün Türkiye’de çekilen sıkıntının sebebi budur. 75 yıllık Cumhuriyete ve laik sisteme rağmen, taassup ve din istismarı ile maddi ve siyasi çıkar sağlayan kişi, grup, cemaat ve partiler kendilerine rahat bir ortam bulabilmiş, giderek rejimi tehdit eden boyutlara tırmana bilmiştir.
Yobazlık öylesine yoz bir beladır ki, onun şerrinden, tarih boyunca nice insan ve toplumlar büyük acılar çekmiştir. Taassup ehlinin ve yobazların kötülüklerinden Peygamberler bile nasibini almıştır. Nitekim bunun ibret verici örneğini Nur suresinde görürüz. Nur suresinin ilk 21 ayetinin içinde sekiz ayet Hz. Muhammed’in eşi Hz. Aişe’nin iftiraya uğraması ile ilgilidir. İlgili ayetlerle, münafıklara (yobazlara) dikkat çekiliyor ve bir bakıma bunların kafirlerden daha tehlikeli bulunduğuna işaret ediliyor. Ayrıca namuslu insanları taassup ehlinin iftiralarından korumak için güçlü bir hukuk sistemi öngörülüyor. İftiracıların hem dünyada, hem ahirette elem verici bir azaba uğratılacağı da hatırlatılıyor.
Taassup ehli ve din sömürücüleri, Kitap hükümlerini işlerine nasıl geliyorsa öyle tefsir ederler; hadis uydururlar; kendilerini halife ilan eder veya ettirirler…
Devam edecek. Hoşça kalın…
3 KASIM TOKAT GAZETESİ
