“TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN!” (3)
EROZYON’a son 10-15 yıldır en çok söylene gelen kelimelerden biridir ülkemizde. Çünkü bugün ülkemiz toprakları kayıp gidiyor avucumuzdan. Daha doğrusu ayağımızın altı kayıyor haberimiz yok.
Yapılan bir araştırmaya göre, TÜRKİYE topraklarının %83’ünde erozyon görülmektedir. Ve bununun yarısında şiddetli, dörtte birinde çok şiddetlidir.
NASA’nın raporuna göre ülkemizin durumu hiç de parlak değildir. Böyle giderse, TÜRKİYE’nin en geç 50 yılda çöl olacağı uyarısı çoğumuza şaka gibi geliyor. ‘Olacak iş mi bu’ der gibi bakıyorlar.
Bugün bilhassa yaylalarımızda ve dağlarımızın yamaç ve eteklerinde aşırı erozyon durumları bütün çıplaklığıyla görülmektedir. İç Anadolu’nun, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun birçok kesimlerinde bunu görmekteyiz. Bölgemizden bir örnek verelim: TOKAT-SİVAS arası, ÇAMLIBEL’in küçük bir bölümü hariç, erozyona uğradığı besbelli, çıplak, tek bir ağacın bile görülmediği dağlar, tepeler, sırt ve düzlükler uzanıp gitmektedir.
SİVAS-KAYSERİ-MALATYA üçgeninde, DOĞU ANADOLU’da ve
GÜNEYDOĞU illerimizde çok daha belirgindir erozyon. KONYA’nın doğusunda KARAPINAR çevresindeyse yer yer minyatür kum çölleri oluşmuştur. Tehlike çanları çalmaktadır. Çanlar bizim için çalıyor!
Çok daha yakınımızdan gözlemlerimizi aktaralım. Şehrimizin Gıj Gıj yamaçlarında mevcut yeşil örtünün bir kesimindeki badem ağaçları kurumuştur. Kuruyan badem ağaçlarının aralarına bu güzün çam fidanları dikilirse çok iyi olur. HAŞDAĞI’nda da ta 30-40 yıl önce dikilmiş kısım ağaçlar zaman içinde tahribata uğramıştır. HAŞDAĞI’nın ağaç dikimine müsait bir toprak örtüsü halen vardır. Buraya daha çok sayıda, uygun ağaç türlerini seçerek dikmeliyiz.
Özetlersek; erozyon tehlikesini mili, büyük bir mesele kabul ederek, şiddetle mücadele edilmesinden yanayız. Bilhassa son birkaç yıldır bunun şuuruna varılmıştır. Burada TEMA Vakfı’nın ve onun Başkanı Hayrettin Karaca’nın çabalarına şükranla anıyoruz.
Erozyonla savaşmayı, güzel yurdumuza karşı vicdanı bir borç telakki ederek, herkesin erozyonla mücadele ordusuna katılmasını istiyor ve diliyoruz.
Son olarak bütün kalbimizle “Türkiye çöl olmasın!” diyoruz. Hoşça kalın…
11 KASIM TOKAT GAZETESİ