OYLAR BOŞA GİTMESİN…
Bugün TBMM yeni yasama yılı için açılıyor. Ancak bu sadece törensel bir açılış olacak. Çünkü bu MECLİS’in ömrü büyük olasılıkla 3 KASIM’da sona erecek. Öyle ki, sayın Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet SEZER, TBMM’nin bu yılki açılışında konuşma yapmayacağını önceden bildirmek gereğini duymuştur. Buna karşın ve memleket her yönüyle doludizgin 3 KASIM genel milletvekili seçimlerine doğru giderken, bugün ve yarın MECLİS’te, seçimleri erteletmek için birtakım taktiklerin de deneneceği bilinmektedir.
Ne olacak? Bugün ve yarın (2 gün) seçimleri erteletmek isteyenlerle 3 KASIM’da ısrar edenler arasında bir takım taktik mücadelesine sahne olacak MECLİS, 5 KASIM’da tekrar tatile girecek. Çünkü 3 KASIM’da seçim kararı almış olan MECLİS’in aradan iki ay geçmeden bu kararını iptal etmesi akla uygun değil. Şimdi “Burası TÜRKİYE! Sanki her işimiz akla uygun mu ki?” deseniz bile, 3 KASIM’da seçimler mutlaka yapılacak gibi gözüküyor.
Bizim burada demek istediğimiz daha farklı bir şey. Asıl gündem “4 KASIM’da ne olacak?” sorusudur. Çünkü millet, seçim değil geçim derdinde. Dağ gibi sorunlar yığını, yeni MECLİS’i ve kurulacak yeni HÜKÜMET’i bekliyor. Halk olarak hemen her dönemde ne gördük? Büyük iddialarla gelenler, gökteki yıldızları vaad edenler, cicim ayları geçip icraat başlayınca, işlerin öyle pek de kolay olmadığını, evdeki hesabın çarşıya uymadığını görüp, başta EKONOMİ olmak üzere SİSTEM’le ilgili köklü yapısal reformları yapmaya güçleri, cesaretleri veya iradeleri yetmeyince de yavaş yavaş ipe un sermeye, çeşitli mazeretlerin arkasına sığınmaya başlamadılar mı? Hatta erken seçim kararları dâhi, bir bakıma sorunlardan kaçış anlamına gelmiyor mu?
En basiti, ‘her seçim döneminde bir “küskünler” dedikodusu alıp gidiyor. Bunlar bugün de sahnede. Ne diyorlar? Sözcülerine bakarsak, seçimleri erteletip, siyasi partiler yasası ile milletvekili seçim yasasını değiştirmek istiyorlar. ‘Liderler sultasına son verelim’ diyorlar. “Bu sistem bozuk” diyorlar. “Yeni yasalar çıkartıp seçime öyle gidelim” diyorlar.
Biz de diyoruz ki “Günaydın efendim! Bugüne dek nerelerdeydiniz?” ‘Milletvekili listelerine giremeyince mi, ya da seçilecek sırada yer alamayınca mı, bütün bunlar aklımıza geldi?”
Temennimiz şu ki bütün bunlar böylesine başıbozuk sürüp gitmesin… Sorunlara doğru dürüst yaklaşılıp köklü çözümler bulunsun, olmayacak sözler verilmesin. İlelebed lider kalayım, sittin sene milletvekili olayım hırslarından vazgeçilsin. Külfette ve nimette adalet olun. Halka bir oy deposu gibi bakılmayıp sesine ve derdine kulak verilsin. Haklı eleştirilerden gocunmayıp fayda sağlamaya bakılsın. Yapılan hata ve yanlışlardan ders çıkartılsın. Sırasında özeleştiri yapma erdemi gösterilsin… Böylesi temennilerin daha birçoğunu sıralayıp uzatmak mümkündür. Bunları herkes söylüyor ve herkes istiyor. Öyleyse sorun nerede?…
Son olarak içten dilediğimiz o ki; seçimler, milyonlarca vatandaşın sandıklara bıraktığı oylar bir işe yarasın. 4 KASIM sabahı umutlar yeniden çiçek açsın. Bir üç-dört yılın sonunda da yine aynı hayal kırıklıkları ve aynı yakınmalar olmasın…
Hoşça kalın…
1 EKİM TOKAT GAZETESİ