VAHŞİ SALDIRI (7)

VAHŞİ SALDIRI (7)

VAHŞİ SALDIRI (7)

Vahşi saldırı 13 gündür, medeniyetlerin doğum yeri ve beşiği MEZOPOTAMYA topraklarına ve bu toprakların asli sahibi mazlum ve mağdur IRAK HALKI üzerine acımasızca sürüyor.
SAVAŞ ÇETESİ, gece-gündüz demeden IRAK’ı 24 saat aralıksız bombalıyor. Anıt-kent, rüya şehir BAĞDAT harabeye döndü. BASRA, NECEF, MUSUL, KERKÜK ve başka birçok kentler de bombalanıyor. Gıda ve su depoları bile bombalanıyor.
13 günde yüzlerce sivil ölürken binlercesi de yaralandı. Hastaneler yaralılar ile dolup taşıyor. Sivillere yönelik katliam sürüyor. Dün Necef yolundaki bir sivil arabaya Amerikan askerlerinin ateşiyle 2 kadın, 5 çocuk daha can verdi.
A.B.D., İNGİLTERE ve İSRAİL’in yönetimlerine egemen olan emperyalist ve terörist zihniyetin temsilcileri savaş çetelerine karşı SİVİL PROTESTO ve ULUSLARARASI TEPKİ’nin de boyutları giderek genişliyor. İş şimdi DEVLETLER, HÜKÜMETLER düzeyinde işbirliğine kalıyor.
Dünyadaki bütün sivil toplum örgütleri, insanlığını ve adalet duygusunu yitirmemiş bütün insanlar kendi hükümetlerini zorlamalı, saldırgan cepheyi durdurabilecek bir BARIŞ CEPHESİ’nin acilen kurulmasını sağlamalıdır.
Duyun mazlumun çığlığını! Vicdanınızın isyanını dinleyin!
Savaşın vahşeti, en dehşet verici yüzüyle an ben an ekranlara yansıyor. İşgalci İngiliz askerleri kapıları tekmeliyor, evleri basıyor.
Bir ara ekrana, Nasıriye’de bomba parçalarıyla yaralanmış 8-10 yaşlarında 3 çocuk geliyor. İkisi erkek, biri kız çocuğu. Çocuğun biri yarı baygın, dudakları ve küçük bedeni tir tir titriyor, hastanede emniyette sayılar ama, hala korkuyor. İkinci çocuğun tişörtü kana bulanmış, her iki bacağı yaralı, onunda gözlerinde derin bir korku var. Üçüncü yaralı çocuk, 8 yaşında, adı Zeynep.
Gazeteci Zeynep’e soruyor: “Neden yaralandın, uçak mı, füze mi vurdu?”
Zeynep konuşuyor: “Evde oynuyorduk, uyumak istedim, uçak geldi, füze fırlattı, sonra böyle oldu, hastaneye getirdiler.”
Zeynep’in yanı başında bir başka kız çocuğu daha, başı sargılar içinde.
Hiçbir günahı olmayan çocuklar…
Bu çocukların ve bu halkın tek suçu IRAKLI olmak! Belki de suçları MÜSLÜMAN olmak! Ve belki de suçları, belki değil muhakkak, yaşadıkları, sahip oldukları toprakların yer altı ve yer üstü zenginlikleri; zengin PETROL yataklarının sömürgeci emperyalistlerin iştahını kabartması.
Kahrolsun sömürgeci emperyalizm! Yaşasın Irak halkı ve tüm mazlum insanlar! Yaşasın barışsever dünya!
…………………………
Bu dizi-yazımızı Ahmet Selçuk İlkan’ın dizeleriyle noktalıyorum.
“Kurşun değil Çiçek atın
Çocukların günahı ne Anaların günahı ne Günahı ne?

2 NİSAN TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir