By ATATÜRK’Ü ANARKEN DÜŞÜNMEK
Milli hayatının son bulduğu yargısına varılmış bir büyük milletin, çökmüş, yanmış, yıkılmış bir imparatorluğun enkazı ve külleri arasından yedi düvele karşı istiklalini nasıl kazandığını ve ilim ve fennin en son esaslarına dayanan ulusal (milli) ve çağcıl (asri) bir devleti nasıl kurduğunu tarihi bir NUTUK olarak, 15-21 EKİM 1927’de tüm belgeleriyle birlikte anlatan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK;
“Bugün ulaştığınız netice, asırlardan beri çekilen milli musibetlerin uyanıklığı ve bu aziz vatanın, her köşesini sulayan kanların bedelidir.” uyarısının ardından “Bu neticeyi Türk Gençliği’ne emanet ediyorum.” demiş ve o ünlü Türk gençliğine hitabesiyle ‘NUTUK’unu tamamlamıştır.
“NUTUK”u günde (6) saat olmak üzere (6) günlük sürede okuyan ATATÜRK, o tarihten sonra 10 yıl daha yaşamış ve nice eserlere daha çok eserler katarak 10 KASIM 1938’de aramızdan ayrılarak Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Tarihin son kahramanı ATATÜRK’ün hatırasına, emanetini yaşatmak ve korumak, Cumhuriyeti devrimlerinin ve kazanımlarının değerini bilmek, istiklalimizi muhafaza ve müdafaa etmek; Türk gençliğinin, Türk milletinin, yediden yetmişe hepimizin ve gelecek nesillerin boyunun borcu olduğuna göre;
ULU ATA’mızın fani hayattan ayrılışının 69. yıl dönümünde; KUVA-yı MİLLİYE’nin nasıl bir destan yazdığını, Cumhuriyet devrimcilerince neler başarıldığını, ATATÜRK’ün ünlü 10. yıl nutkunda dile getirdiği “Az zamanda çok ve büyük işler yaptık” sözünün gerçekliğini bir kez daha derin, derin düşünmeli ve yıllar sonra nelere geldiğimizin hesabını da yapmak ve vermek zorunda olduğumuzu da bilmeliyiz.
Başta ATATÜRK olmak üzere, tüm KUVA-yı MİLLİYE’nin aziz ruhlarını şad etmek ve dolayısıyla bugün ne yapmamız gerektiğini tam anlamıyla bilmek için; ‘NUTUK’u , ‘GENÇLİĞE HİTABE’yi ve Türk Milleti’ne hitaben söylediği ‘10.YIL SÖYLEVİ’ni tekrar, tekrar okumak ve birazcık düşünmek yeter.
10 KASIM TOKAT GAZETESİ
