BELEDİYEMİZDEN BEKLİYORUZ
TOKAT M.Ö. XX. YY. ile M.Ö VIII. yüzyıl arasında geçen 1200 yıllık HİTİT (Eti) Krallığı döneminde varlığı bilinen bir şehirdir. Bu demektir ki bilinen, kayıtlı DÖRTBİN yıllık bir tarihe sahiptir. HİTİTLER’den önceki [M.Ö. 2000 yılı öncesi] kayıtlar çok belirgin olmamakla beraber, TOKAT kalesinin 9 KM kuzey doğusunda Komana (Comona Pontica) adıyla, büyük bir tapınak etrafında Enyo-Ma kültürüne sahip bir kent merkezinin HİTİT’ten önce de var olduğu biliniyor.
Komana, bugünkü Gümenek dediğimiz sayfiye yeridir. Hititler’in büyük kralı Şuppiliyama [M.Ö. 1380-1340] 40 yıl süren saltanatında kış mevsimlerini Komana’da geçirirmiş. Bu bilgi, Şuppiliyama’nın oğlu Kral Mürşil’in kitabelerinde yer almıştır. Demek ki bundan 3 Bin – 4 Bin yıl önce de Gümenek, bugünkü halinden belki de çok daha güzel bir sayfiye yer imiş. TOKAT’ta yalnız Gümenek mi var, yada vardı? Elbette değil. Bundan 30-40 yıl öncesine kadar şehrimiz bir bağ bahçe cenneti idi. Ne yazık ki hızlı ve çarpık kentleşme o güzellikleri beton yığınına çevirdi. Geriye sadece Y. Kaşıkçı’da, B. Beybağı’nda ve Doğancı’da birkaç tane bağ bahçe kaldı. Bir de çevremizdeki dağ ve tepelerde orman yeşilliği var.
Onca bağ-bahçeyi yitirmiş bir şehirde, bari yeterince mesire yeri, ırmağın iki yakasında boydan boya (Gümenek’ten itibaren Ballıca Oteli’ne kadar) yeşil bantları, mahalle aralarında küçük küçük parkları olsun. Bu parklarda kameriyeler bulunsun. Gerçi Yeşilırmak’ın Taşköprü ile Kültür Sarayı arasında kalan bölümde kameriyelerin olduğu yeşil bantları var, var olmasına da, 150 Bin nüfuslu bir şehre 300-400 metrelik iki tane yeşil bant yeter mi? Mesire yeri olarak bir Gümenek, bir de Gıj Gıj’daki Kızlar Çayırı ile yaz geçmez. Haş Dağı’nda (Aslı Haç Dağı veya Hacı Dağı’dır) birkaç yıl önce lafı edilen bir mesire yeri projesi vardı, ne oldu? Hala ortada bir şey yok.
Belediyemiz, Gümünek’teki mesire yerini yeni baştan düzenliyor. Herhalde bu baharda hizmete açılır. Ve yıllar yılı ihmal edilen Yeşilırmak! Ve Behzat Deresi! Irmağımızı deremizi çöpten, pislikten, çamurdan bir türlü kurtaramıyoruz. Neden? Hele hele ırmağın Köprübaşı dediğimiz bölümü, neden hala bakımsız, perişan ve çamur içinde?
Hani dedik ya, mahalle içlerinde, aralık yerlerde halkımızın nefes alabileceği küçük küçük de olsa parklarımız, kameriyelerimiz olsun. Bahar ve yaz günlerinde ev hanımlarının oturup hava alacağı, birbirleri ile sohbet edeceği, küçük çocukların da salıncak ve kaydıraklı oyun köşelerinin yeterince yapılması Belediyemiz için çok da zor olmasa gerek. Bunların yapılması çok bir para da gerektirmez. Bir karar vermek yeter.
Belediyemizden bekliyoruz.
26 ŞUBAT TOKAT HABER GAZETESİ